Ankara Marka Festivali Konuklarıyla Yoğun İlgi Gördü

Ankara Ticaret Odasının (ATO) bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği Ankara Marka Festivali (AMF), ikinci gününde de zengin içeriği ve konuklarıyla yoğun ilgi gördü.

Moderatörlüğünü Afşin Yurdakul'un yaptığı festivalin ikinci gününün ilk konuşmacısı "Gelecek İçin Nasıl Bir Eğitim?" başlığıyla Türk Eğitim Derneği (TED) Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu oldu. Markalaşmanın bir süreç, vizyon ve gelecek öngörüsü olduğunu kaydeden Pehlivanoğlu, "TED milli bir kuruluş ama bir Ankara markasıdır" dedi. Yapılan bir araştırmaya göre okullarda eğitim görenlerin yüzde 68'inin yoksul aile çocuğu olduğunu bildiren Pehlivanoğlu, kendisinin de başka bir şehirden gelip Kızılay'da yurtta kalarak eğitim gören bir babanın çocuğu olduğunu anlattı. "Eğitimde adaleti sağlamadıktan sonra bu ülkenin geleceğini değiştiremeyiz" diyen Pehlivanoğlu, öğrencilerin uluslararası ölçekte fen, matematik ve okuma becerilerini ölçen en önemli sınavlardan olan PISA'da Türkiye'nin matematikte başarılı sonuçlar elde edemediğini dile getirdi. Türkiye'nin genç nüfusuyla övündüğüne dikkat çeken Pehlivanoğlu, "Eğitemezseniz gelecek için ciddi tehdittir. 21. yüzyılda savaş silahla yapılmaz, beyinle yapılır" dedi.

Türk Eğitim Derneğinin 38 okulu bulunduğunu ve 10 yeni okul açacaklarını bildiren Pehlivanoğlu, eğitimde öğretmenlerin önemine de dikkat çekti. Pehlivanoğlu,Türkiye'nin kültürüne, büyüklüğüne, gereklerine ve demografik yapısına uygun milli bir eğitim programına ihtiyaç olduğunu söyledi.

"Kendi gücüne inan"

İkinci günün "Fırsatlar Oluşturmak" başlıklı ikinci oturumunda ise konuşmacı olarak Romanya'da futbol menajerliği yapan Fusion Group Agency Yönetim Kurulu Başkanı Bogdam Apostu ile futbolcu ve Romanya Milli Takımının eski Yardımcı Direktörü Ionut Badea yer aldı. Romanya'da en fazla transfer gerçekleştiren menajer unvanına sahip olduğunu anlatan Apostu, 35 yaşında genç biri olarak elde ettiği başarılarda kendi içindeki güce inanmanın payının çok büyük olduğunu söyledi. Apostu, "Önce projelerime kendimin inanması çok önemli. İnanmazsam karşımdakini de inandıramam. Firmamın logosunu bugün "fırsat oluşturmak" şeklinde değiştirdim. Herkesin kendine "nasıl fırsat oluştururuz" diye sorması lazım. Kendi içinizdeki güce inanın. Fikirlerinizin gücü enerji gücüdür. Enerjinizi kendiniz için de, başkaları için de kullanın" dedi.

Romanya Milli Takımının eski Yardımcı Direktörü Ionut Badea da, futbolda son 5-10 yıl içinde ritmin arttığını ve kişisel gelişimin öne çıktığını anlatarak, bunu sağlamak için mental hocaların da bulunduğunu söyledi. Almanya'nın uzun süreli strateji belirlediğini anlatan Badea, bu stratejiyle futbol hocalarının yaptıkları yatırımın sonuçlarını gördüklerini söyledi. İzlanda'nın bir futbol ülkesi olmamasına rağmen son 10 yılda Danimarka'dan hoca getirerek yeni bir jenerasyon yetiştirdiğini belirten Badea, "İzlanda şimdi bunun meyvesini topluyor" dedi.

Türkiye'nin futbolda Romanya ile benzer yanlarının bulunduğunu kaydeden Badea, tecrübeli oyuncularla alttan gelen gençleri karma haline getirdiklerini söyledi. Futbolda yeni trendin "oyuncu hoca" oluşturmak olduğunu belirten Badea, "Oyuncu oyunculuğuna devam edecek ve bir hoca gibi düşünecek. Romanya'da yeni bir kural getirdik. Birinci ligdeki tüm takımların ilk 11'inde 21 yaş altı oyuncu zorunluluğu koyduk. Birinci ligde 83 adet 21 yaş altı oyuncu var. Bunlar milli takımın geleceği" diye konuştu.

Türk dizilerine devlet desteği yolda

Çankaya Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölüm Başkanı Zeynep Karahan Uslu da konuşmasında ulusal markalama ve kamu diplomasisi kavramları üzerinde durdu. Ulusların marka değerinin yönetişim, insanlar, kültür, yatırım ve göç, turizm ve ihracat gibi kriterler üzerinden ölçüldüğünü söyleyen Uslu, Türkiye'nin 2000'li yıllardan itibaren Başbakanlık Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü, Başbakanlık Tanıtma Fonu, TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, bakanlıklar, kamu kurumları ve STK'larla kamu diplomasisi atağına geçtiğini ve dünyanın her coğrafyasında yaygın bir Türkiye profilinin ortaya çıktığını söyledi. Türkiye'nin Gezi Parkı, 17-25 Aralık, 15 Temmuz hain darbe girişimi, küresel ekonomik kırılganlık ve terörle mücadele gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Uslu, Türkiye'yi "bitmeyen travmalar ülkesi" olarak tanımladı. Türkiye'nin halen bu sorunların artçı şoklarını yaşadığını belirten Uslu, "Ülkemizin yoğun bir biçimde çembere alındığı bir başka dönem hatırlamıyorum" dedi.

Türkiye'nin marka değerinin artırılması için yapılması gerekenleri de anlatan Uslu, Türkiye'nin kültür ve sanat alanında güçlü olduğunu ve bu gücün daha etkin kullanılabileceğini anlattı. Uslu, "2023 ihracat stratejisi içinde Türk dizilerine destekler hazırlanıyor, yakın zamanda açıklanacak. Türkçe'yi bizim dizilerimizden öğrenen bir insanlık realitesi var" dedi.

Türkiye'nin popüler figürleri çok daha iyi kullanabileceğini vurgulayan Uslu, bilim, kültür ve sanat alanında onlarca figür bulunduğunu, bunlardan birinin de Nobel Ödüllü bilim adamı Aziz Sancar olduğunu kaydetti. Uslu, Türkiye'nin spordaki başarıları, Somali'den Suriye'ye kadar sergilediği insanlık diplomasisinin de Türkiye'nin marka değerine katkıda bulunduğunu bildirdi.

Akıllı vitrinler geliyor

Festival kapsamında "Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği Paneli" düzenlendi. Brand Experience Designers Ajans Başkanı Eser Hakim, Hedef Direct Ajans Başkanı Yeşim Ertürk, Pharos Digital Ajans Başkanı Emrah Fakir'in konuşmacı olduğu panelde doğrudan pazarlama teknikleri ele alındı. Hedef Direct Ajans Başkanı Yeşim Ertürk, yakın bir gelecekte tüketici davranışlarına göre şekillenen akıllı vitrinler döneminin başlayacağını anlattı.

Pharos Digital Ajans Başkanı Emrah Fakir ise teknoloji geliştikçe insanların da değiştiğini belirterek, "Bu durum markaları tanıtırken tekniklerimizi değiştirmemize neden oluyor. Yeni yollar, yeni yöntemler her gün hayatımızda" dedi.

Deneyim ekonomisi üzerinde duran Brand Experience Designers Ajans Başkanı Eser Hakim de malın hizmete, hizmetin de deneyim ekonomisine evrildiğini anlattı.

"Devir güçleri birleştirme devri"

"1+1+1=5" başlıklı oturumda, etkinlik sektörünün farklı alanlarında iş yapan ve ortak projelere imza atan Sefada Entertainment Kurucusu ve CEO'su Selim Sefada, Ergani Management Kurucusu ve CEO'su Emre Ergani ve A46 Organizasyon Kurucusu ve CEO'su Selim Demir, "Devir güçleri birleştirme devri" mesajını verdiler. Selim Demir, son 10 yıldır kamu kurumlarının etkinlik iletişiminin gücünü keşfettiğini belirterek, "Etkinlik sektörü son 10 yıldır hızlı bir büyüme içinde. Genç nüfusun sosyal hayata, etkinliklere katılma ihtiyacı var" dedi.

Emre Ergani de firmaların nihai tüketiciye dokunmak istediğini, etkinlik sektörünün bu ihtiyacı karşıladığını anlattı. Etkinlik sektöründe yer almak isteyen gençlere işin mutfağından başlamalarını tavsiye eden Ergani, "Etkinlik sektörü, sahada öğrenilecek bir iş" dedi. Selim Sefada ise binlerce etkinlik yönetimi şirketi bulunduğunu ve gençlerin önünün açık olduğunu bildirdi.

"Ayağımı kaybettim ama hayallerimi kaybetmedim"

"Spor ve Marka Sinerjisi" başlıklı oturumda, Reklamarkası TV Programı Yapımcısı ve Sunucusu Ender Merter, Sanset Gıda Grup Kategori Pazarlama Müdürü Aslı Eren Şengezer, Aygaz Pazarlama Direktörü Ercüment Polat ve Ampute Milli Takımı oyuncusu Barış Telli söz aldı. Merter, sağlık, beslenme ve tekstil gibi birçok sektörü besleyen sporun Hollywood'un 7 katı büyüklüğünde bir sektör olduğunu anlattı. Koç Topluluğu'nun spora verdiği önemi anlatan Aygaz Pazarlama Direktörü Ercüment Polat da spor kulüplerinde isim sponsorluğunun markaya güç kattığını söyledi.

4 yaşında top peşinde koşarken geçirdiği trafik kazasında bir ayağını kaybeden Ampute Futbol Milli Takımı'nın başarılı oyuncusu Barış Telli ise her şeye rağmen iyi bir futbolcu olma hayalini gerçekleştirdiğini belirterek, "Ayağımı kaybettim ama hayallerimi kaybetmedim. Her şey hayalle başlar. Hayalinizden vazgeçmeyin ve asla pes etmeyin" dedi. İnsanların bakış açılarını değiştirmek için çok mücadele ettiğini söyleyen Telli, bugün bir ortaokulda beden eğitimi öğretmeni olarak görev yaptığını anlattı.

Sanset Gıda Grup Kategori Pazarlama Müdürü Aslı Eren Şengezer de milli takımın sponsorluğunu yaptıklarını belirterek, "Milli takım bizim milli değerimizdir" dedi.

"Fotoğrafçılığa kaza eseri başladım"

Festivalin ilgi çeken konuşmacılarından biri de Fotoğraf Sanatçısı ve Yönetmen Nihat Odabaşı oldu. Urfa'nın Siverek ilçesinde 8 çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldiğini ve küçüklüğünden itibaren yaratıcı bir iş yapmayı hayal ettiğini anlatan Odabaşı, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinden mezun olduğu halde sanat yönetmeni olarak çalışmaya başladığını söyledi. Fotoğrafçılığa kaza eseri başladığını anlatan Odabaşı, "Şansa inanmıyorum. Olasılıklara ve tesadüflere inanıyorum. Hepimizin etrafında tesadüfler var. Yapmamız gereken tek şey bu tesadüflerin farkında olmak ve onlarla birlikte yürüyebilmek" dedi.

Tek bir makine ve objektifle "Nihat Odabaşı" olduğunu belirten sanatçı, "İsmim benden çok daha büyük bir şekilde yol aldığı için siz uyurken o ismin içeriğini doldurmaya çalıştım" diye konuştu. Gençlere, "Her ne yapıyorsanız kendiniz gibi yapın, kendinizi sevin" tavsiyesinde bulunan Odabaşı, "Gelin beni kurun diyen bir sürü hayal var, gelin beni vurun diyen bir sürü hedef var, gelin beni alın diyen bir sürü ödül var" dedi.

"Herkese saygı duyun"

"Rekabetin Ruhu: Fair Play" konulu oturumda FIFA ve UEFA Onursal Üyesi, TFF Onursal Başkanı Şenes Erzik ile Hürriyet Gazetesi Spor Yazarı Serhan Asker konuk oldu. Şenes Erzik'i fair play'in Robin Hood'u olarak tanımlayan Asker, gençlere tavsiyelerde bulundu. Centilmenlik için eğitimin koridorlarından geçmek gerektiğini vurgulayan Asker, "Hayatınızda futbol varsa yanında edebiyat da olsun. Günde 6 saat televizyon izlerken yılda sadece 4 saat kitap okuyoruz. Japonya'da kitap okuma oranı yüzde 25 iken, bizde ise bu oran binde 1. Eğitim seviyesi arttıkça "fair play" daha da artacak" diye konuştu.

Fair play'in sonradan benimsenemeyeceğine dikkat çeken Erzik de gençlere eğitim, bilgi ve çalışmayı önemsemeleri tavsiyesinde bulunarak, "Önce kendinize olmak suretiyle herkese ve her şeye saygı duyun" dedi.

Marka için ya yenilen ya da yenil

"Çeyrek Asırlık Bir Markanın Rönesansı" oturumunda Silk&Cashmere CEO'su Ferhat Zamanpur ve Think Pozitive Kurucusu Antonio Marsocci markada inovasyon konusunda bilgi verdiler. 500 gün süren bir yenilenme sürecinden geçtiklerini anlatan Zamanpur, "Markanın sürdürülebilir olması için yenilenmek gerek. Ya yenilen ya da yenil mottosunu kendimize görev edindik" diye konuştu.

Festival ikinci günü müzikle kapattı

Günün son oturumu olan "Kendi Orkestranın Şefi Ol" başlıklı oturumda ise Besteci ve Orkestra Şefi Musa Göçmen orkestrası ile sahneye çıktı. Duyduğu her sesin ve her melodinin kişinin psikolojik yapısını değiştirdiğini belirten Göçmen, dünyadaki ilk iletişimin müzikle başladığını söyledi. "Müziğin ritmine izin verdiğimizde her şey güzelleşiyor" diyen Göçmen ve orkestrası, katılımcılara oturum süresince müzik ziyafeti verdi.

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, festivalin ikinci gününde fuardaki stantları gezdi. Festival izleyicilerinin bağışlarıyla kitap toplama kampanyası yürüten "Kitap Bankosu" otobüsünü ziyaret eden Baran, daha sonra Ankara Kulübü Derneği seymenlerinin Ankara oyunları gösterisini izledi.