İletişim Başkan Yardımcısı Özdemir: “Türkiye, İttifak İçerisinde Birden Çok Terör Örgütüyle Eş Zamanlı Olarak Sahada Göğüs Göğüse Mücadele Eden Tek Ülkedir”

İzmir'de düzenlenen "WeAreNATO" lansmanında konuşan İletişim Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir, "Terörizmle mücadele bağlamında ittifak bünyesindeki temel hedefimizi NATO'nun müttefiklerin terörizmle mücadele gayretlerine daha somut ve görünür katkı yapması oluşturmaktadır. Nitekim bu yöndeki beklentilerimiz, her vesileyle NATO platformunda da dile getirilmektedir. Türkiye, 68 yıl olduğu gibi bundan sonra da güvenilir bir müttefik olarak NATO'ya katkı sağlamaya kararlı olup, ittifak yükümlülüklerine tam anlamıyla bağlı kalmaya devam edecektir" dedi.

NATO ve NATO'nun küresel güvenlikteki rolü ve faaliyetleri hakkında, üye ülkelerde farkındalık oluşturmayı ve özellikle genç kesimi bilgilendirmeyi amaçlayan "WeAreNATO" kampanyası, İletişim Başkanlığının koordinasyonunda İzmir'de tanıtıldı. NATO nezdinde misyon ve operasyonlara katkı yapan ilk 5 ve küresel bütçeye katkı yapan ilk 8 ülke içinde yer alan Türkiye'nin, bu yöndeki çalışmalarının ve NATO'nun Türkiye'ye katkılarının bilinirliğinin artırılmasının hedeflendiği kampanyanın lansmanı için Türkiye'nin NATO'ya katılımının 68. yıl dönümü olan 18 Şubat tarihi seçildi.

İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürlüğünde gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını yapan İletişim Başkanlığı Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir, NATO'nun harekat ve misyonlarına en çok katkı sağlayan ilk 5 ülke arasında Türkiye'nin bulunduğuna dikkat çekerek, "Türkiye'nin ittifaka üye olduğu 1952 yılından bu yana NATO, ülkemizin güvenliğinin temininde önemli bir role sahip olmuş ve Avrupa-Atlantik yapılarıyla iş birliği hedefimize muhtelif açılardan kayda değer katkılarda bulunmuştur. Bu 68 yıl boyunca ülkemiz, NATO'nun sınırlarını başarıyla korumuş ve ittifakın değerleri ile prensiplerine sahip çıkmıştır. NATO üyeliğimiz ülkemizin güvenliğine de önemli katkılar sağlamıştır" dedi.

Özdemir, günümüzde, terörizm, bölgesel istikrarsızlıklar, aşırıcılık, kitlesel göç, uluslararası toplumun karşı karşıya bulunduğu asimetrik güvenlik risk ve tehditleri ortaya çıkardığını belirterek, terörizmin ittifakın güvenliği için en ciddi tehditlerden birini teşkil ettiğini söyledi. Bugün, ittifak dayanışmasına ve siyasi birliğine her zaman olduğundan daha çok ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Özdemir, şunları kaydetti:

"Ülkemiz jeopolitik konumu nedeniyle coğrafyasında meydana gelen gelişmelerden doğrudan etkilenmektedir. Çatışmalara ve çeşitli istikrarsızlıklara sahne olan bu kritik coğrafyada zorluklarla karşılaşsa bile sorumluluk almakta ve bölgesindeki güvenliğin temininde kritik rol üstlenmektedir. Türkiye terörle mücadelesini NATO'nun "demokrasi, bireysel özgürlük ve hukukun üstünlüğü" ilkeleri temelinde ve "bölgesinde istikrar ve refahın geliştirilmesi" kapsamında yürütmektedir. Terörizmle mücadele konusunda müttefiklerle iş birliğine açık olan Türkiye, ittifak içerisinde PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ başta olmak üzere birden çok terör örgütüyle eş zamanlı olarak sahada göğüs göğüse mücadele eden tek ülkedir."

"Terörizmle mücadele bağlamında ittifak bünyesindeki temel hedefimizi NATO'nun müttefiklerin terörizmle mücadele gayretlerine daha somut ve görünür katkı yapması oluşturmaktadır" diyen Özdemir, "Nitekim bu yöndeki beklentilerimiz, her vesileyle NATO platformunda da dile getirilmektedir. Türkiye, NATO'ya doğrudan yaptığı katkılarla ve başta terörizm olmak üzere, güncel güvenlik sınamalarıyla yürüttüğü kapsamlı ve kararlı mücadeleyle, Avrupa- Atlantik coğrafyasının, dolayısıyla müttefiklerinin güvenliğine önemli ölçüde katma değer sağlamaktadır. Türkiye, 68 yıl olduğu gibi bundan sonra da güvenilir bir müttefik olarak NATO'ya katkı sağlamaya kararlı olup, ittifak yükümlülüklerine tam anlamıyla bağlı kalmaya devam edecektir" diye konuştu.

"Günümüzde karmaşık güvenlik ortamı içinde hibrit taktiklere sıklıkla başvurulduğunu görmekteyiz" diyen NATO Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Tacan İldem ise "Artık günümüzde barış ile bunalım arasındaki çizgini de giderek keskinleşmekten ziyade flulaştığını görmekteyiz. Bu müttefik ülkeleri de gerek siber saldırılar gerek hibrit taktikler konusunda yeteneklerini geliştirecek çabalara sevk etmiştir. Terörizm Türkiye bakımından son derece önem verilen bir konudur. Ama bu ittifak açsından da aynı şekilde önemli mücadele verilmesi gereken bir sınamadır. Terörden en çok çekmiş bir müttefik varsa o Türkiye'dir, terör nedeniyle büyük kayıplar yaşamıştır. Aslında Türkiye, komşu olduğu coğrafyalardaki çalkantılardan kaynaklanan sınamaları en fazla hisseden müttefik ülkedir. Bugün 4 milyon dolayında evinden yurdundan edilmiş insana kendi imkanlarıyla ev sahipliği yapmakta onların günlük yaşamlarını insani ölçüde sürdürmeleri mümkün kılacak imkanları seferber etmektedir. Bu takdirle karşılanmaktadır. Keza terörizm konusundaki Türkiye'nin meşru güvenlik endişeleri NATO tarafından gayet iyi anlaşılmakta ve Türkiye'nin terör mücadelesindeki kayıpları karşısında dayanışma içerisinde olunduğu ortaya konmaktadır" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Türkiye'nin NATO'ya, NATO'nun Türkiye'ye katkılarının ele alındığı "Türkiye'nin NATO'ya Üyeliğinin 68. Yılı: Stratejik İttifakın Güçlü Üyesi Türkiye" başlıklı panelin de düzenlendiği etkinlikte, lansmana özel hazırlanan videonun gösterimi yapıldı.