Obezitede Tedavi Yöntemleri

Obezitede Tedavi Yöntemleri
TÜP MİDE AMELİYATI İLE ROUX-EN-Y GASTRİK BYPASS ARASINDAKİ FARKLAR

Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, obezitenin ideal tedavisinin diyet ve egzersiz olmasına rağmen morbidobez olarak tanımlanan ve vücut kitle indeksinin 40'ın üzerinde olduğu hastalarda bugün için kabul edilen en etkin ve sürdürülebilir tedavi yönteminin cerrahi olduğunu söyledi.

Koru Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli,

obezite tedavisinde cerrahi yöntemleri anlattı. Morbidobezite ve onun beraberinde getirebileceği başta kardio-vasküler, metabolik ve endokrin hastalıklardan cerrahi aracılığıyla kurtulma isteğine bağlı ameliyat olma kararının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Bedirli, "Ancak morbidobezite nedeniyle uygulanacak cerrahinin seçimi ve uygulayan cerrahın minimal invaziv cerrahi deneyimi daha fazla önem arz etmektedir" dedi.

Obezite tedavisinde uygulanan cerrahi yaklaşımlardan herhangi birisi için tek başına "tüm morbidobez hastalara uygundur" demenin doğru olmadığını ifade eden Bedirli, "Uygulanacak ameliyatlar hastaya göre değişiklik arz etmektedir. Burada göz önüne alınan faktörler kişinin VKİ, yeme alışkanlıkları, yaşı, metabolik durumu, obeziteye bağlı hastalıklar, mevcut diğer sağlık problemleri, hatta kişinin ne kadar kilo verme isteğidir" diye konuştu.

Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, "Obezite ameliyatlarının etki mekanizmaları 3'e ayrılmaktadır. Bunlar; kısıtlama, emilimi azaltma ya da her ikisini içermektedir. Kısıtlama ile mide volümü küçültülür. Küçük mide daha az gıdayı içerisinde barındırabileceği için kişinin gıda alımı azalır ve böylece kilo verir. Kısıtlama işlemleri arasında ayarlanabilir mide bandı, tüp mide ameliyatı, mide balonu bulunmaktadır. Emilimi azaltıcı ameliyatlar ince bağırsakların bir kısmının yer değiştirilmesi ve/veya çıkarılması ile besinlerin emilimini azaltarak vücudun elde edeceği kalori miktarını azaltan işlemlerdir. Emilimin aşırı azalması etkin kilo verdirmekle beraber bu ameliyatlar tek başına ciddi problemler taşımaktadır. Bu yüzden sadece emilim azaltıcı ameliyatlar günümüzde uygulanmayan cerrahi işlemlerdir. Kombinasyon yani kısıtlama ve emilim azaltmayı birlikte içeren işlemler günümüzde morbidobezitenin cerrahi tedavisinde en etkili ameliyatlar olup, bunlar Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatı ve duodenalswitch ameliyatıdır" dedi.

Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, kısıtlama ameliyatları içerisinde intra-gastrikbalonun obezite tedavisinde etkin bir yerinin olmadığının bilimsel olarak gösterildiğini söyledi. Gastrikband uygulamasının kilo verme başarısı olmasına karşın yüksek komplikasyon oranları nedeniyle günümüzde nadir uygulandığını ifade eden Prof. Dr. Bedirli, "Kısıtlama ameliyatları arasında sleevegastrektomi yani tüp mide ameliyatı ise ilk kez 1988 yılında Dr. Hess tarafından açık yöntemle duodenalswitch ameliyatının bir aşaması olarak uygulanmıştır. 2000 yılında ilk kez Dr. Ren tarafından yine duodenalswitch ameliyatının bir komponenti olarak laparoskopik olarak yapılmıştır. Bu tarihten sonra tek başına sleevegastrektomi uygulamalarındaki olumlu sonuçlar, bu ameliyatı tek başına obezitenin cerrahi tedavisinde uygulanabilir duruma getirmiştir" şeklinde konuştu.

Türkiye'de yapılan obezite ameliyatlarının en büyük kısmını sleevegastrektomi, yani tüp mide ameliyatının oluşturduğunun altını çizen Prof. Dr. Bedirli, "Kısıtlama ve emilim azaltıcı işlemler arasında Roux-en-Y gastrik bypass cerrahisi tüm dünyada en sık uygulanan yaklaşımdır ve IFSO, ASMBS, NIH tarafından altın standart olarak tanımlanmıştır. Duodenalswitch ameliyatı ise obezite ameliyatları arasında en fazla kilo verebilme başarısına sahip olup, özellikle süperobez hastalarda tercih edilebilecek bir işlemdir" dedi.

Bedirli, morbidobezitenin cerrahi tedavisinde günümüzde tüp mide ameliyatı ve Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatının sık uygulanan işlemler olduğunu da ifade etti.

TÜP MİDE AMELİYATI İLE ROUX-EN-Y GASTRİK BYPASS ARASINDAKİ FARKLAR

Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, tüp mide ameliyatı ile Roux-en-Y gastrik bypass arasındaki farkları da sıraladı. Tüp mide ameliyatının Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatına kıyasla cerrah için daha kolay bir işlem olduğunun altını çizen Bedirli, "Komplikasyon oranları birbirine benzerdir. Her iki ameliyat sonrası multi-vitamin ve mineral preparatlarına ihtiyaç vardır. Tüp mide için özellikle folik asit, B12, bakır ve kalsiyum, Roux-en-Y gastrik bypass için Vitamin D, kalsiyum ve demir replasmanları önemlidir" dedi.

Özellikle şeker tüketimi fazla olan morbidobez hastalarında uygulanacak olan tüp mide ameliyatı sonrası yeniden kilo alma sorununun sık görüldüğünü belirten Prof. Dr. Bedirli, vücut kitle endeksi 50'den büyük olan süperobez hastalarda tüp mide yerine Roux-en-Y gastrik bypass veya duodenalswitch ameliyatı tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, "İnflamatuar bağırsak hastalıkları olan hastalarda Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatı uygulanmamalıdır" diye konuştu.

Sadece kısıtlama etkisi olan tüp mide ameliyatı ile hem daha fazla kısıtlama hem de emilim azaltıcı etkiye sahip Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatının endikasyonlarının istisnai durumlar dışında benzer olduğunu ifade eden Prof. Bedirli "Morbidobezite için ameliyat olma kararı önemli bir aşama iken, uygulanacak cerrahi ve onun tekniği çok daha önem arz etmektedir. Bilimsel çalışmalara baktığımızda tüp mide ameliyatının kilo verme, obeziteye bağlı hastalıklarda düzelme gibi hususlardaki kısa dönem başarısının Roux-en-Y gastrik bypass cerrahisine yakın olduğu yönündedir. Ancak uzun dönemde yani obezite ameliyatından 10 yıl, 20 yıl sonraki sonuçları hakkında tüp mide ameliyatı ile ilgili Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatı kadar kesin konuşamıyoruz" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Abdulkadir Bedirli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Literatüre bakıldığında her cerrahın tercih ettiği ameliyat hakkında duymak istediği sonuçları karşılayabilecek çalışmalara ulaşabiliriz. Ancak doğru olan kanıt değeri yüksek bilimsel çalışmaları incelemek, özellikle bu cerrahinin yoğun yapıldığı Amerika'da yayınlanan kılavuzları değerlendirmek ve o verilerle cerrahın kendi tecrübelerini birleştirmesidir. Tüp mide ameliyatı sonrası yeniden kilo alma sorunları neticesinde revizyonel cerrahi gereksinimi olan hastaları göz önüne aldığımızda cerrahi seçimin önemi daha da artmaktadır. Obezite cerrahisi için yoğun bir şekilde uygulanan mide bandı uygulamasının günümüzde yok denecek kadar az uygulanması, tüp mide konusunda da uzun dönemde bizleri nelerin beklediği konusunda soru işaretleri uyandırması doğaldır. "

Bedirli, obezite cerrahisin 60 yıllık geçmişine bakıldığında pek çok cerrahi işlemin sunulduğunun, geliştirildiğinin ve adapte edildiğinin, bununla birlikte yine pek çok cerrahi işlemin kabul edilemez komplikasyonları neticesinde terk edildiğinin görüldüğünü söyledi. Bu cerrahiler arasında sadece Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatının dayanıklı, etkin ve güvenli özellikleri sayesinde tek başına kendini gösterdiğini belirten Dr. Bedirli, "Robotik cerrahi sayesinde Roux-en-Y gastrik bypass ameliyatının en zor aşaması olan mide-bağırsak ağızlaştırma işleminin daha kolay yapılması, robotik tecrübeye sahip cerrahlar tarafından bu ameliyatın robotik yöntemle daha yoğun yapılmasına imkan sağlamaktadır" dedi.

Prof. Dr. Bedirli, ünyada altın standart olarak tanımlanan Roux-en-Y gastrik bypass cerrahisinin bu alanda laparoskopik veya robotik tecrübeye sahip cerrahlar tarafından uygulandığında morbidobez hastalar için tüp mide ameliyatına göre daha iyi bir seçenek olduğunun altını çizdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.