Bu Hastalarda Beklenen Yaşam Süresi 5-10 Yıl Daha Kısalmış

Romatizma ve Ağrı Derneği (RADER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Kuru, romatoid artritli hastalarda ölüm riskinin daha fazla olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Ömer Kuru, 12 Ekim Dünya Artrit Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, artritin erken tanı ile kontrol altına alınabileceğini söyledi. Eklem intihabı olan romatoid artritin sadece eklemleri değil, birçok organı tutabildiğini belirten Prof. Dr Ömer Kuru, hastalığın eklemlerde uzun süreli seyretmesinin kalıcı sakatlığa yol açabileceğini vurguladı. Ölüm riskinin romatoid artritli hastalarda daha fazla olduğunu belirten Kuru, "Bu hastalarda beklenen yaşam süresi 5 ila 10 yıl daha kısalmıştır. Romatoid artrit ciddiye alınması gereken bir hastalıktır" dedi.

"Kadınlarda daha çok görülüyor"

Romatoid artritin, dünyanın her yerinde ve her ırkta görülebilen bir hastalık olduğunu dile getiren Kuru, "Ancak yine de ülkeler arasında bazı farklılıklar bulunabiliyor. Hastalığa, Asya ve Güney Avrupa'da, Amerika ve Kuzey Avrupa'ya göre daha az rastlanıyor. Bu hastalık kadınlarda, özellikle de menopoz öncesinde sık görülüyor. Bu dönemde hastalığa; her üç kadına karşılık, bir erkekte rastlanmaktadır. Yaş ilerledikçe bu oran azalır ve 70 yaşından sonra eşitlenir" şeklinde konuştu.

"Ağrı nedeniyle basit hareketler bile yapılamıyor"

Hastalığın, kanser ya da koroner kalp-damar hastalıklarına benzer şekilde ölümcül seyredebildiğini belirten Kuru, "En önemli ölüm nedenleri kalp-damar hastalıkları, enfeksiyonlar ve mide-bağırsak kanamalarıdır. Vücuttaki şiddetli iltihap, damarları da etkileyerek damar sertliğine neden olur. Romatoid artrit, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında multipl skleroz(MS) ve kalp hastalıklarıyla beraber en üst sırada yer alır. Hastalar eklemlerdeki ağrı nedeniyle, düğme açıp kapama, çatal bıçak tutma, kavanoz açma gibi basit hareketleri yapamayabilir" diye konuştu.

"Sigara önemli bir risk faktörü"

Hastalığın ortaya çıkışında yüzde 60 genetik, yüzde 40 oranında çevresel faktörlerin etkili olduğunu söyleyen Kuru, "Sigara içilmesi romatoid artritin hem ortaya çıkışında hem de ağır seyretmesinde önemli rol oynar. Bu konuda erken teşhis çok önemlidir. Belirtilerin ortaya çıkmasından itibaren ilk 12 hafta içerisinde doktora gidilmesi ve tedaviye başlanması durumunda hastalığın iyileşme ihtimali var. Son 15 yıldır kullanıma giren tedavi ajanlarıyla (biyolojik ajanlar) tedavide çok önemli aşama kaydedildi. Biyolojik ajanlar sayesinde hastaların yarısından fazlasında, romatoid artriti durdurmak mümkün hale gelmiştir" şeklinde konuştu.