Selçuk Üniversitesi’nden antibiyotik direnci ve tavuk vebasına yönelik iki önemli aşı projesi
Selçuk Üniversitesi, gelecekteki pandemilere karşı aşı geliştirme çalışmalarında önemli bir rol üstleniyor. Selçuk Üniversitesi Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Erganiş, yoğun bakım hastalarında antibiyotiklere dirençli bir enfeksiyona ve tavuk vebasına yönelik iki önemli aşı üzerinde çalıştıklarını söyledi.
TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı çerçevesinde Korunma ve Tedavi Ulusal Platformu (KORTUP) bünyesinde yürütülen projelerle insan ve hayvan sağlığı için kritik öneme sahip aşılar geliştiriliyor. Merkez, 20’den fazla üniversiteden 100’ün üzerinde bilim insanı ile birlikte çalışarak Türkiye’nin aşı geliştirme kapasitesini artırmayı hedefliyor.
Prof. Dr. Erganiş, KORTUP’un gelecekteki pandemilere hazırlık amacıyla çok sayıda aşı geliştirme projesini bir araya getiren bir platform olduğunu söyledi. Erganiş, “Türkiye genelinde 7 üniversitenin ana yürütücü olduğu projelere, 20 farklı üniversiteden bilim insanları destek veriyor. Bu platformun en önemli merkezlerinden biri de Selçuk Üniversitesi’dir. Biz, yoğun bakım hastalarında antibiyotik direncine neden olan bir bakteri türü olan Klebsiella pneumoniae için aşı geliştirme projesinin yürütücülüğünü üstleniyoruz. Aynı zamanda tavuk vebası (H9N2) virüsüne karşı geliştirilecek hayvan aşısı projesinde de etkin bir rol oynuyoruz. Her iki projenin de kritik aşamaları, üniversitemizin Aşı Geliştirme Merkezi laboratuvarlarında gerçekleştiriliyor” dedi.
Antibiyotik direnciyle mücadelede Selçuk Üniversitesi’nin girişimi
Dünya Sağlık Örgütü’nün, antibiyotik direncinin 2050 yılında yılda 50 milyon ölüme neden olacağını öngördüğünü söyleyen Prof. Dr. Erganiş, “Bu çerçevede Selçuk Üniversitesi olarak Klebsiella Pneumoniae’ye karşı protein aşısı geliştirme çalışmalarımız sürüyor. Bu aşı, antibiyotik direncine karşı mücadelede bir dönüm noktası olacak. İki farklı protein ürettik ve şu anda saflaştırma aşamasındayız. Bu aşının yoğun bakım hastalarında hayatta kalma oranını artırmasını hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Hayvan sağlığı için de çalışıyoruz”
Hayvan sağlığında ise H9N2 serotipine karşı bir aşı geliştirme projesinde yer aldıklarını belirten Erganiş, “Aşının formülasyonu ve etkinlik testleri üniversitemiz laboratuvarlarında yapılacak. Selçuk Üniversitesi olarak hem insan hem de hayvan sağlığına katkı sağlayacak bu tür projelerde bilimsel kapasitemizi en üst düzeyde kullanıyoruz” dedi.
Projenin İzmir Biyotıp ve Genom (IBG) Merkezinden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Koçer tarafından yürütüldüğünü belirten Erganiş, şu bilgileri paylaştı: “Projede adenovirüs temelli H9N2 aşısı üzerine çalışmalar yapan Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Hakan Akbulut ve ekibi de yer alıyor. Zeynep Koçer’in yürütücülüğünde saha uygulamalarına yönelik etkinlik testlerini, Selçuk Üniversitesi olarak biz gerçekleştireceğiz. Tavuklarda bu hastalığı kontrol altına alabilirsek diğer bazı hastalıkların da yayılımını azaltabilir ve tavukçuluk sektörünün ekonomik zararlarını önleyebiliriz.”
“Genç araştırmacılar yetişiyoruz”
Erganiş, “KORTUP projelerinde Selçuk Üniversitesi, bilimsel liderliğinin yanı sıra geleceğin bilim insanlarını yetiştirme misyonunu da sürdürüyor. Bu projelerde çalışan doktora ve yüksek lisans öğrencileri, aşı geliştirme süreçlerine doğrudan katkı sağlıyor. Bu projeler, sadece bugünün değil, geleceğin sağlık sorunlarına da çözüm üretmeyi hedefliyor. Pandemi sürecinde oluşan ekiplerimizi dağılmadan daha da genişleterek Selçuk Üniversitesi’nin aşı geliştirme birikimini ülkemize kazandırmak için çalışıyoruz. Hem insan hem de hayvan sağlığını korumak, ülkemizi yeni pandemilere karşı hazırlamak en büyük hedefimiz. Selçuk Üniversitesi, bu hedef doğrultusunda güçlü adımlarla ilerlemeye devam ediyor” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.