Tolga Ciğerci'nin Fenerbahçe Maçı Pişmanlığı

Tolga Ciğerci'nin Fenerbahçe Maçı Pişmanlığı
Galatasaray'da geçtiğimiz sezon beklentisi en yüksek olan oyuncuların başında gelen Tolga Ciğerci, şampiyonluğu ve gelecek sezondan beklentisini Milli Gazete'ye anlattı. Hakkında yapılan tüm eleştiriler hakkında Uğur Şenpire'ye içtenlikle cevap veren Tolga Ciğerci, "Sezona çok iy.
Galatasaray'da geçtiğimiz sezon beklentisi en yüksek olan oyuncuların başında gelen Tolga Ciğerci, şampiyonluğu ve gelecek sezondan beklentisini Milli Gazete'ye anlattı.

Hakkında yapılan tüm eleştiriler hakkında Uğur Şenpire'ye içtenlikle cevap veren Tolga Ciğerci, "Sezona çok iyi başladım, ancak daha sonra şanssız bir sakatlık yaşadım. Futbolda maalesef böyle şeyler oluyor. Bayern Münih'te Thomas Müller, Carlos Ancelotti ile forma şansı bulamadı. Hoca değişti. Jupp Heykens geldi, tekrar formaya kavuştu. Hocama saygım büyük, kendimi Galatasaray'a adamaya hazırım" dedi.

Galatasaray'da 1 senelik daha sözleşmesi olduğunu belirten Tolga, "En önemlisi sağlığıma tekrar kavuşabilmem çünkü yeni sezona tam hazır bir şekilde girmek istiyorum. Ben buradayım ve kendimi hocama göstermek istiyorum. Hedefim yeni sezonda Galatasaray formasıyla ilk 11'in değişmez oyuncusu olmak" sözlerini kullandı

İşte o röportaj...

-Sezon başında art arda gelen goller ve sonra sessiz bir dönem. O sessiz dönemi neye bağlıyorsun?
Oynadığım mevki etkili tabii. Goller attığım dönemdeki mevkimi iyi biliyordum çünkü Almanya'da da o pozisyonda oynadım. Daha önde oynuyordum ancak sonra Fatih Hoca taktik gereği daha geride oynatmaya başladı. Orada fazla öne çıkamazsın. Pozisyonunu koruman lazım. Sol tarafta serbestçe gidebiliyordum. Orada pozisyona da girersin, gol de atarsın. Ama orta sahada oynayınca savunma sorumluluklarım fazla oluyor. Örneğin Fernando Reges mesela. Fazla golü yok. Neden? Çok ileri çıkarsa bu sefer biz savunmada sıkıntı yaşarız. Dolayısıyla oynadığım pozisyonun değişmesine bağlıyorum ben o sessizliği.

-İlk devre uzaktan çok şut çekiyordun. Bunun için ekstra çalışıyor musun?
Zaten ben antrenmanlarda sürekli ekstra çalışmalar yaparım. Hem şut hem de koşu ve performans olarak. Şutum hiç de kötü değildi. Sürekli deniyordum. Ya kaleci tutuyordu ya da direğe çarpıyordu. Allah'a şükür bu sezon attığım şutlar hep gol oldu.

-Bu sezon kariyerindeki ilk şampiyonluk oldu. Neler hissediyorsun?
Geçen sene de hedefimiz şampiyonluktu ama maalesef olamadık. Bu sene çok şükür başarabildik. Bu benim kariyerimdeki ilk büyük kupa olacak. İnşallah Galatasaray'da daha çok kupalar kazanırım.

"VOLKAN ANLADI GALİBA"

Fenerbahçe maçı... O son dakikalardaki vuruş anını anlatır mısın?
Top önüme geldi. Sağ köşeye vurmak istedim. Volkan vuracağım yeri anladı galiba. Bir adım öne doğru gitti ve tuttu. Sonuçta bu futbol. Top çizgiyi geçer ya da geçmez. Önemli olan o pozisyona girmek. Ben son 15-20 dakikada girmiştim. Bu sürede 2-3 pozisyona girdim. Bunlar önemli. Tabii ki gol atabilseydim harika olacaktı ama olmadı maalesef. Futbol bu. Bazen böyle şeyler olabiliyor.

-O anı tekrar düşündüğün oldu mu?
Kesinlikle! Maçtan sonra çok geldi aklıma. Çok üzülmüştüm. O an atsaydım hem 3 puanı alacaktık hem de Fenerbahçe'nin sahasında kazanamama şanssızlığını belki de kırmış olacaktık. Ama maalesef o an öyle oldu.

-Türk dizilerinin sıkı bir takipçisi olduğunu biliyoruz. Bu ilginin özel bir nedeni var mı?
Tarzımı bilen bir arkadaşım bana 'Çukur' dizisini önerdi. Bir defa seyredince de dediği kadar varmış. Arkası geldi. Yamaç, Vartolu en beğendiğim karakterler. Bir de 'Söz' dizisini takip ediyorum. Onu da çok beğeniyorum. Yabancı olarak da Amerikan ve Alman dizilerinden de takip ettiklerim var.

"BEN BURADAYIM"

-İtalya'ya transferinle ilgili söylentiler var?
Benim Galatasaray ile 1 senelik daha sözleşmem var. En önemlisi sağlığıma tekrar kavuşabilmem çünkü yeni sezona tam hazır bir şekilde girmek istiyorum. Ben buradayım ve kendimi hocama göstermek istiyorum. Hedefim yeni sezonda Galatasaray formasıyla ilk 11'in sürekli oyuncusu olmak.

-Bu sezon taraftarların şampiyonlukta etkisi büyüktü. Sen Galatasaray taraftarları için neler söyleyeceksin?
Taraftarlarımız bu sezon inanılmazdı. Antrenmana bile 28 bin kişi gelmişti. Bu desteği çok hissettik. Tabii ki bazen sıkıntılı anlar oldu ama bu da normal. Futbol bu. Taraftar kızar, sever, üzülür. Futbol bizim işimiz. Onların da hakkı bu. Benim taraftarlarımıza diyeceğim bir şey var. Ben her oynadığım maçta, çıktığım antrenmanda yüzde yüz performansımı ortaya koymak ve her şeyimi vermek için çabalarım. Yine öyle yapacağım. Gelecek sezon için rahat olsunlar. Tolga daha güçlü geri dönecek ve tekrar beraber kupalar kaldıracağız. Ben de inşallah gol ve asistlerimle de onları yine mutlu etmek istiyorum.

"KENETLENDİK"

-Şampiyonluk ümitlerinin azaldığı maç oldu mu?
Hiç olmadı. Biz hep güvendik kendimize. Hocamız arkamızdaydı hep. Stuff ve kulüpte çalışan herkesle beraber bu şampiyonluğa inanmıştık.

-Bu şampiyonluktaki kırılma maçları hangileriydi sence?
Fenerbahçe maçında o golü atsam, çok daha erken şampiyonluğu kazanabilirdik mesela. İçerdeki Beşiktaş galibiyeti de önemliydi. Bir de ilk yarıdaki kötü Başakşehir maçından sonra, sahamızdaki maçı da rövanş olarak gördük ve onlara karşı aldığımız galibiyet de rakiplerimizi psikolojik olarak düşürdü bence.

-Bu sezon attığınız gollerden en beğendiğin ilk üçü sıralasak?
Garry'nin Kasımpaşa deplasmanında attığı gol, (bu arada Garry'nin oyununu çok beğendiğimi de söylemek istiyorum) Mariano'nun Başakşehir'e attığı gol ve son olarak Bursa deplasmanında benim attığım gol.

-Son maçlarda bir sakatlık süreci oldu. Fatih Hoca da bu durumun sözleşmende yazdığını söylemişti. Bu konuyu biraz açabilir misin?
Şöyle söyleyeyim. Ben gazete ve medya takip etmiyorum. Bir şey duyarsam da başkaları iletiyor ve şok geçiriyorum. Gazeteler öyle şeyler yazdı ki, şok geçirdim. Hocamız durumumu biliyordu. Mesela senin ağrın olursa takıma yardımcı olabilir misin? Yüzde yüzünü verebilir misin? Hocam bana güveniyor ve forma veriyordu ama takımıma ben yardım edemedim. Çünkü ağrılarım çok büyük ve ben bu şekilde takımıma zarar verebilirdim. Ben de takımıma zarar vermek istemediğim için bunu ilettim. Çünkü şampiyonluğa gidiyor takımımız. Belki önemli bir pozisyon gelecekti ve o an ayağım daha kötü olacaktı, hakem de diyelim pozisyonu durdurmadı. Pozisyon geldi, golü yedik ve maçı kaybettik. O zaman ne olacaktı? Ben takımımı düşündüm. Hocamı düşündüm. Şampiyonluğu düşündüm. Maalesef, maalesef, maalesef arkadaşlarımla sahada olamadım. Ben bu formayı niye giymek istemeyeyim. Galatasaray benim çocukluk hayalim. Bu forma ile şampiyonluğu yaşamaktan daha çok ne isteyebilirim ki?

-Bu sezona ait "keşke"lerin...
Fenerbahçe maçındaki pozisyon.



-Bu Sezona ait "iyi ki"lerin...
İyi ki bol şutlar çektim ve goller attım.



-Kariyerinin en golcü sezonunu yaşıyorsun. Neler söyleyeceksin?
Bunların hepsi pozisyona bağlı. Hocam beni Gomis'in mevkisine koysa ('tabii ki Gomis kadar pozisyona girmek, atmak kolay değil, sadece forvette beklediği için o kadar gol atmadı, sürekli pozisyon kovaladı' diyor gülerek) daha çok pozisyona girer, daha çok atarım ama Gomis gibi 29 gol atmak zor.

"HIRSIMIZI GÖSTERDİK"

-Bu sezon takıma farklı farklı ülkelerden yeni birçok oyuncu geldi. Uyum sorunu olması beklenirken aksine çok iyi bir ortam oluştu ve yeni kadro ilk senesinde şampiyon oldu. Bu başarıyı sence ne getirdi?
Yeni gelen arkadaşlarımızın hepsi kendi ülkelerinde milli takım oyuncusu ve başarıya odaklanmış profesyonel futbolculardı. Ortak amaç, takımın başarısı olunca sahadaki mücadele ve hırsı taraftarlarımız da gördü sezon boyu. Gol sevinçlerimize bakın. Hep aynı ortak duygunun sonucu bunlar. Bu sene çok iyiydi. Gelecek sezon birbirimizi daha iyi tanıdığımız için çok daha iyi olacağına eminim.

-Türkiye ve Almanya altapılarını karşılaştırdığında iki ülke arasında ne gibi farklar var?
Almanya'da genç yaşta disiplin, taktik, karakter eğitimi çok önemli. Üst yaşlardaki gruplara çıkınca zorlanmıyor çocuklar. Türkiye'de altyapıya değer veriliyor ama eksiklikler çok. Almanya'da bu konular çok önemli. Bir de Almanya'da altyapı eğitimi okul ile paralel gidiyor, burada ise altyapı eğitimi ile okul hayatını bir çocuğun beraber götürmesi çok zor.

-Fatih Terim ile bu sezon çalışmaya başladın. Fatih Terim ile ilgili neler söylemek istersin?
Türkiye'nin en iyi hocası Fatih Hoca. Bir örnek vermek istiyorum. Bayern Münih'te Thomas Müller, Carlos Ancelotti ile forma şansı bulamadı. Hoca değişti. Jupp Hykens geldi, tekrar formaya kavuştu. Burada da aynısı. Ben hocama hep kendimi gösterdim ama hocam oynatmadı. Ama sorun yok. Hedefimiz neydi? Şampiyonluktu. Hocama saygım büyük. Benim yapacağım iş kendimi iyi göstermek. Gelecek sezon için de kendimi hazır tutmalıyım ve hocama göstermeliyim. 'Hocam ben buradayım, oynatırsan teşekkürler, oynatmazsan çalışmaya devam' sonuçta Türkiye'nin en büyük hocası ile çalışıyorum.

TOLGA İLE QUİZ

Takımdaki En şakacı?
Sinan Gümüş

En geveze?
Sinan Gümüş (Gülerek)

En çalışkan?
Ben (Gülerek) Mütevazı olamayacağım bu konuda. Antremanlara hep ilk ben gelirim, en son da ben çıkarım.

En dakik
Martin Linnes

TEK KELİME

Sinan : Komik
Hakan Balta : Sakin
Mariano : Dede
Muslera : Neşeli
Gomis : Sempatik
Linnes : Efendi
Belhanda : Gamer (Oyun tutkunu)
Fatih Terim : İmparator
Hasan Şaş : Motivasyon
Taffarel : Enerji. Böyle bişey yok!
Levent Şahin : Eğlenceli
Ümit Davala : Almancı
Mert Çetin : Kalbi Güzel



HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.