Üsküdar'da 3 Kişiyi Ezen Özel Halk Otobüsü Şoförü: Fren Tutmadı

Üsküdar'da 3 Kişiyi Ezen Özel Halk Otobüsü Şoförü: Fren Tutmadı
Üsküdar'da özel halk otobüsü şoförü, durağa girerek 3 kişinin ölümüne 2 kişinin de yaralanmasına neden olmuştu.

Üsküdar'da özel halk otobüsü şoförü, durağa girerek 3 kişinin ölümüne 2 kişinin de yaralanmasına neden olmuştu. 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemi ile yargılanan şoför, frenin ve retarderin görevini yapmadığını söyledi, mahkeme duruşmayı erteledi.

OTOBÜS DURAĞA DALMIŞ 3 KİŞİ ÖLMÜŞ 2 KİŞİ YARALANMIŞTI

Üsküdar'da 1 Şubat 2018 tarihinde otobüsün, durağa dalmasıyla meydana gelen kazada 3 kişi ölmüş 2 kişi de yaralanmıştı. İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu şoför Selim Karakaya ve avukatı ile müştekiler ve avukatları katıldı.

"FREN VE RETARDER GÖREVİNİ YAPMADI OTOBÜS DURAĞA DALDI"

Duruşmada şoför Selim Karakaya'nın sorgusu yapıldı. Olay günü Kadıköy Batı Ataşehir hattında görev yaptığını, ikinci seferinde olayın meydana geldiğini söyleyen Karakaya, "İlk iki durakta problem yoktu. Üçüncü durağa geldiğimde yavaş seyir ediyordum. Zaten yokuş yukarı çıkıyordum. Üçüncü durak Numune Hastanesi durağıydı. Durakta iki araç vardı, yolcu alıyordu. Ben de belediye otobüslerinin arkasına yaklaşmak istedim. Araç birden hızlandı.

Retarder diye bir fren sistemi var, arabayı şanzımandan kilitliyor. Bu görevini yapmadı. Frene bastım, ayak freni de görevini yapmadı. Öndeki araca çarpmamak için sağ tarafı müsait gördüm, sağ tarafa kırdım. Aracı durduramadım, iki elim direksiyondaydı ayağım da frendeydi, ancak durduramadım. Ne kadar mücadele ettiysem durduramadım. Olay böyle gerçekleşti. Duraktaki insanların arasına daldım. Daha sonra sistem devreye girdi, araç kendiliğinden durdu" dedi.

Kazada kastı, kusuru ve kabahatinin olmadığını savunan Karakaya, "Beraatimi ve tahliyemi istiyorum. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı diliyorum, herhangi bir kastım ve kusurum yoktur. Kimseyi de tanımam. Otobüs, çarpma eyleminden sonra 60 veya 70 metre sonra durdu. Hem otobüse sürttü, hem kaldırıma sürttü, hem de durağa vurdu, ondan sonra durdu" dedi.

"OTOBÜS ŞOFÖRLERİ EMNİYET KEMERİ TAKMAK ZORUNDA DEĞİL"

"Otobüs duraklarına yaklaşırken genellikle retarder ile aracın hızını yavaşlatıp durağa yanaşıyoruz. Gerekirse sonradan frene basarız. Benim bildiğim kadarıyla halk otobüsü şoförleri emniyet kemerleri takmak zorunda değil. O gün de emniyet kemeri üzerimde yoktu. Koltuk sabit de kullanılabilir, amortisörlü de kullanılabilir. Amortisörlü olsa bile koltuk benim frene basmamı engellemez. Amortisör kendi hava sistemine göre 5-10 santim zıplatır. Ben otobüsü kullandığımda amortisör kapalıydı, yani koltuk oynamıyordu, sabitti."

SANIĞIN AVUKATI BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ TALEB ETTİ

Sanık Selim Karakaya'nın Avukatı Baykal Kazancıoğlu, kazaya ilişkin savcılığın hazırlattığı bilirkişi raporunun teknik arızayı incelemeyen bir rapor olduğunu savunarak, "Savcılığın raporu sadece mevcut olayı değerlendirmiştir. 28 kilometre hızla giden bir araca sanığın sahip olmadığı söylenmektedir. Savcılığın raporu trafikle ilgili kişilerin verdiği bir rapordur. Bizim ibraz ettiğimiz raporda olay saniye saniye irdelenmiştir, teknik arıza olduğu rapor edilmiştir.

Kazaya karışan aracın yanına gidilerek inceleme yapılarak düzenlenen bir rapordur. Otobüs yerinde durmaktadır, mahkemeniz arzu ederse inceleme yapabilir. Müvekkilim vefat edenlerin yakınlarına cüzi de olsa bir ödeme yapmak istemektedir. Bunu da ancak çalışarak yapabilir. Bu bakımdan tahliye hususunu mahkemenize bırakmak istiyorum" dedi.

"EŞİMİ KAYBETTİM, BENDE YÜRÜMEKTE GÜÇLÜK ÇEKİYORUM"

Kaza olduğu gün eşi Mustafa ile birlikte durakta otobüs beklediklerini söyleyen mağdur müşteki Belgizar Erdoğan, "Otobüsün kaldırıma çıkmasıyla bir şey göremedim. Bana da otobüs çarptı, ben şuurumu kaybettim. Hastanede gözümü açtım. Bacaklarımda hala sıkıntı var, yürüyemiyorum. İç kanama oldu. Tedaviyi devlet hastanesi yaptı, ancak eşimi kaybettim. Bu nedenle maddi ve manevi zararım vardır, şikayetçiyim" dedi.

"BİLEREK YAPMAMIŞTIR ANCAK TEDBİRSİZDİ"

Olay günü hastane çıkışı durağa geldiğini belirten mağdur müşteki Hatice Yıldırım, "Durakta ölen Aygün Erdoğan da benim yanımdaydı. Bir gümbürdü geldi, otobüs hiç görünmüyor. Otobüs 100 metre geriden tablalara çarparak geliyordu. Durağı ikiye katladı. Ben can havliyle kaldırıma çıkmak isterken bir şey bana çarptı, çimlere savruldum. Otobüs mü çarptı, otobüsün çarptığı kişi mi çarptı tam olarak görmedim. Boynumda disk kayması oldu. Omuzum çatladı. Bilerek yapmamıştır ancak çok geriden kaldırıma çıktı, tedbirsizdi. Sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılsın" dedi.

OTOBÜSÜN HATTI DEVRETMEMESİ İÇİN TEDBİR KARARI ALINDI

Otobüsün bağlı bulunduğu hattı devretmemesi için tedbir kararı alan mahkeme, üniversiteden seçilecek 3 kişilik bilirkişi kurulu ile otobüs üzerinde keşif yapılmasını istedi. 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenen sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.