Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Orman yangınları da şu an tüm dünyanın mücadele ettiği adeta Kovid-19 salgını gibi uluslararası bir tehdittir” dedi. Yanan alanların turizme açılacağı iddialarına yönelik, "Ormanlar yansın buralarda beton yığını inşa edelim, haşa. Betona nasıl olur da ben sahip çıkarım, böyle bir şey söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.

Özel bir televizyon kanalında katıldığı programda önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin yalan terörü estirdiğini belirterek, devletin yangınla mücadele ve sonrası için yaptığı çalışmaları anlattı.

“Rize ve Arhavi'de konutların sahiplerine konutlarını teslim edeceğiz”

Rize'de yaşanan selin ardından geniş bir kadro ile Rize ve Arhavi'yi giderek selin zararını yerinde incelediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tespitlerin yapıldığını, ödemelere başlanması için talimat verdiğini söyledi. Erdoğan, “Anında konut yapım işine de başlayalım istedik. Bir yıl içinde TOKİ olarak bu konutları bitirip Rize ve Arhavi'de konutların sahiplerine konutlarını teslim edeceğiz” diye konuştu.

“Yalan terörü estiriliyor”

Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaşanan yangınlarla mücadelede gelinen noktayı anlatan Erdoğan, “8. gün, yangın bütün şiddeti ile devam ediyor. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de bu yıl orman yangınlarında büyük artış yaşandı. Burada siyasete yer olmamalı. 8 gün içinde 187 yangın çıktı. Bu yangınlardan şuanda 15 yangın devam ediyor. Bunların bir kısmı kontrol altında. 15 noktada devam eden yangınları kontrol altına alma çalışmaları sürüyor. Ülkemizin önemli işadamlarından birkaçının sahibi olduğu termik santral var ki, bu termik santral adeta yanma tehdidi ile karşı karşıya. Gün boyu uçaklar, helikopterler söndürme çalışması yaptı. Az önce kendileri ile görüşme yaptım, şuanda 3 bakanımız oradalar. Aşırı rüzgar söz konusu olmasa söndürmek çok kolay. Rüzgar tehdidi ile karşı karşıyayız. Biz sadece bunlarla mücadele etmiyoruz. Bir bakıyorsunuz ki, bu ülkede muhalefet ayrı türlü sizinle beraber mücadelenin içinde. ‘Niye uçak yok, niye helikopterler yok?' gibi yalan terörü estiriliyor. Burada 16 uçak var, bugün gelenlerle bu 20'ye çıktı. 51 helikopter var, 9 İHA var, bunlar devrede. 850 arazöz var” şeklinde konuştu.

“Hiçbir yerden kaçma noktasına gitmedik, gerçeği söyledik”

Devlet olarak birinci derecede sorumluluklarının orman yangınlarına müdahale olduğunu, yerleşim bölgelerinde ise sorumluluğun büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada da Antalya, Antalya Büyükşehir Belediyesi şehir merkezinde bu işin sorumlusudur. Muğla Büyükşehir Belediyesi birinci derecede sorumludur. ‘Ben sorumlu değilim' diyemez. İzmir, Aydın, Denizli aynı şekilde. Bunlar ‘bizim sorumluluğumuz yok' diyemezler. Onlar burada ne tür imkan seferber ettiler, ne yaptılar, ne yapıyorlar? Biz devlet olarak ormanda mücadelemizi sürdürüyoruz. 8 şehidimiz var. Hiçbir yerden kaçma noktasına gitmedik, gerçeği söyledik” ifadelerini kullandı.

Devletin elindeki imkanları 2002 ile 2021 yılları ile kıyaslayarak açıklayan Erdoğan, dünyanın yangın tehdidi altında olduğunu belirtti. Amerika, Kanada, Rusya'daki yangınları hatırlatan Erdoğan, “Kimse kalkıp da ‘Rusya niye yanıyor?' demiyor. Rusya yanarken ben sayın Putin ile görüştüm, o haldeyken 3 tane uçak, 4 tane de helikopter gönderdi. Bizim şuandaki bu çalışmaların içinde yer alıyor. Bu bir dayanışmadır” açıklamasında bulundu.

“Bunların hepsini görüp ona göre Türk siyaseti bunu değerlendirmesi lazım”

Yangınları iklim koşullarının tahrik ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kanada'da 4 bin 579 adet yangın çıkmış. Yanan ormanlara baktığımız zaman, Kanada'da 750 bin hektar alan yanmış. Çok ilginç bir şey. İspanya'da 448 orman yangını çıkmış, 57 bin 600 hektar alan zarar görmüş. İtalya'da bin 85 yangın çıkmış, 42 bin hektar alan etkilenmiş vaziyette. Bunların hepsini görüp ona göre Türk siyaseti bunu değerlendirmesi lazım” dedi.

Yangın bölgesine yaptığı ziyarette vatandaşlarla diyaloglarını anlatan Erdoğan, “Bir tanesi dedi ki, ‘benim varım yoğum bir traktör, onu verin yeter, benim ekmeğim o' dedi. Diğeri geldi, ‘benim varım yoğum traktör' dedi, Arkasından bir tane daha geldi, ‘benim de iki taneydi' dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza talimatı verdim, bu traktörleri kendilerine ulaştıracaksın dedim. O traktör onun hem ineği hem danası hem koyunu. Çok mutlu oldu. Mesele bu. Lafla iş yürümüyor” diye konuştu.

“50 bin liralık evin içinin donanımı için destek vereceğiz”

Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı depremlerden örnek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yıkılan yerleri adeta sıfırladık, yerine binalar konutlar yaptık, sahiplerine verdik. Vatandaşlarımızı hiçbir zaman kimsesiz bırakmadık. Bu güven getiriyor. Son 19 yılda afetlerle mücadelede biz profesyonel bir yaklaşım sergiledik. Yangın ortamında bile ‘biz başkanımıza güveniyoruz' diyor. Yalanlara inanmıyor. Başkaları da gidiyor oraya, bir şeyler söylüyor. Afet bölgelerimizde çok yönlü çalışmaları hızlı bir şekilde yürütebiliyoruz. Yangın söndürme faaliyetleri devam ederken, bir taraftan da ilgili birimlerimiz hasar tespit çalışmalarını sürdürüyor. Zaman kaybına tahammülümüz yok. Vatandaş bunu görecek ki, rahatlayacak. Bu arada bir şey daha yapıyoruz, hemen evini bul, kiranı biz ödeyeceğiz. Bunu yaparken de 50 bin liralık evin içinin donanımı için sana destek vereceğiz. Muhalefet konuşuyor da, muhalefetin belediyelerinin buralarda böyle bir derdi var mı? Ben gerekli talimatları verdim, evin içini donatacaksınız. Vatandaş evinin içinin donatıldığını gördüğü zaman ‘evim yandı ama devlet benim yanımda yerini aldı, eskiyi aratmayacak ev donattı.' 50 bin liraya kadar her türlü desteği vereceğiz dedik” açıklamasında bulundu.

“Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir”

“Bizim bir talihsizliğimiz var. Türk siyaseti maalesef muhalefetsiz bir siyasettir. Türkiye'de muhalefetin terörü esiyor. Bunu bir kenara koymak mümkün değil” ifadelerini kullanan Erdoğan, Amerika'da, Kanada'da, Rusya'da çıkan yangınlara rağmen böyle bir şeyin olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar da ‘bize de ne düşer' diye iktidarın yanında yer alır. Bizde bu yok. Bizde tam aksi. Olsa da olmasa da biz şuanda iktidarız, elimizden geleni ardına komadan yapmaya devam edeceğiz. Bugün YAŞ vardı, Şura üyesi olan Dışişleri Bakanıma, İçişleri Bakanıma siz gelmeyin bölgede kalın, yarın MGK var, siz gelmeyin, siz bölgede kalın, çalışmalara devam edin. Bu arkadaşlarımız 8 gündür bölgedeler. Orada yattılar, orada kalktılar. Milletvekili arkadaşlarımla beraber bölgedeler. Bunlar kalkıp da eğlenelim derdinde değiller. Biz dertliyiz. Bu yerler yanıyorsa bizin ciğerimiz de yanıyor. Biz elimizden ne geliyorsa bunu sonuna kadar yapacağız. Amerika, Yunanistan ne yapmış, bunu artık ben bilmeyeceksem iktidar olarak kim bilecek? 19 yılda belli bir tecrübe edindik, bizden öncekilerden edindiğimiz tecrübeler var. Onların neler yaptığını da gördük. Dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bilim bizim kılavuzumuzdur. Bu konu ile ilgili dünyada neler olup bitiyor yakından takip ediyoruz. Hep birlikte bu çalışmayı yürütüyor. Orman yangınları da şuan tüm dünyanın mücadele ettiği adeta Kovid-19 salgını gibi uluslararası bir tehdittir. Hatta bir de terör tehdididir. Yalan terörü dedim. Yalan terörü Türkiye'de var mı? Var. Kim yapıyor bu işi? Muhalefet yapıyor. Adına algı operasyonu diyorlar. Bunun adı aslında yalan terörüdür. Dürüst ol, samimi ol. Bir tespitin varsa bunu dürüstçe yap da adam sansınlar. Böyle bir şey yok” dedi.

Yangınlarda telef olan canlılardan bahseden Erdoğan, “Biz hemen tedbirlerimizi aldık. Bu canlıların tespitini yapın, sahiplerine hemen ödemelerini yapacağız. Büyük başsa büyük baş, koyunsa koyun. Hepsinin ödemelerini yapacağız” diye konuştu.

"Bunların hepsini ortadan kaldırdık, yapılaşmaya müsaade etmedik"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV, Aaber, Apara ve Anews ortak yayınında önemli açıklamalarda bulundu. Yanan alanların turizme açılacağı iddialarına cevap veren Erdoğan, "Benim Kültür ve Turizm Bakanına vermiş olduğum böyle bir yetki yok. Eğer bunda kendisi dürüstse bunu ispat etmesi lazım. Ne başbakanlığım, nede cumhurbaşkanlığım dönemimde böyle bir yetki verdim, böyle bir şey yok. Ormanlar yansın buralarda beton yığını inşa edelim, haşa. Ben dikey mimariye karşı olduğunu söyleyen bir insanım. Betona nasıl olurda ben sahip çıkarım, böyle bir şey söz konusu değildir. Bunlar ispatı gerektiren bir şeydir. Buradaki belediyeler CHP'li belediyeler. Buralarda imar planlamalarını yaparken, bunlar buraları eğer ormandan yerler vermek suretiyle, Maki gruplarından yerler vermek suretiyle inşaatlar yapıldıysa bunun sorumlusu sensin. Senin belediyen. Biz bu konuyla ilgili her türlü müdahaleye varız. Bakanlık olarak özellikle CHP olduğu belediyelerde birçok yerleri yıktık. Marmaris'te Bodrum'da birçok yerleri yıktık, yıkmaya devam ediyoruz. Bay Kemal senin bunlardan haberin yok mu? Bunlar buna bahane uyduruyorlar, bunlar efendim maki diyorlar. Bunların hepsini ortadan kaldırdık, yapılaşmaya müsaade etmedik" dedi.

19 yılda yapılan ağaçlandırma faaliyetlerine yönelik rakamlar paylaşan Erdoğan,"19 yıl içinde ey CHP bizim diktiğimiz fidan değil ha 5 milyon fidan diktik. Bu yanan yerler böyle kel mi kalacak. Haşa hemen anında onun bu noktada belirli bir süre var. O süre dolmadan bu dikimi yapamayacağız. Fidan dikimi de yapılıyor, ağaç dikimi de yapılıyor. Ben birçok yerde ağaç dikimini teşvik ediyorum. Oralar yetişmiş ağaçlarla görülmeye değer hale gelsin. Bazen de okul çocuklarımızla seferberlik ilan edip fidan dikiyoruz. Bizim işimiz gücümüz bu yapmaya da devam edeceğiz. Şu belayı def ettikten sonra atılacak adımlar bunun üzerine olacaktır" ifadelerini kullandı.

“Tutuklananların da ailesinde PKK iltisaklı olanların olduğunu tespit ettik”

Yanan alanlarla ilgili araştırmanın kapsamlı bir şekilde devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, "Özellikle burada böyle bir endişe başından itibaren taşıdık. Bu endişenin arkasından bir şeyler çıktı. Şu anda gözaltına alınanlar vardı, tutuklananlar oldu. Tutuklananların da ailesinde PKK iltisaklı olanların olduğunu tespit ettik. Geçen yıl Hatay'daki orman yangınlarında bu işi açık net yaşadık. Bunları geçen yıl böyle yaşadıktan sonra bu yıl yaşamadık demenin anlamı yok. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz. Böyle bir şey var mı yok mu? Bütün ekibimiz bunun incelemelerini yapıyor. Varsa üzerine gideceğiz. Ciğerlerimiz yanıyor, ciğerimizi yakanın ciğerini yakacağız. Bütün buralarda bu kadar canlı yandı" dedi.

"Ciğerlerimizi yakanların ciğerlerini sökmekte boynumuzun borcudur"

Yangından zarar gören vatandaşların yaralarının kısa süre içinde sarılacağını bildiren Erdoğan, "Bunlara yönelik çalışmalarımızı yapacağız. Bütün vatandaşlarımızın arı kovanlarını alıp kendilerine teslim edeceğiz. Onları zorda bırakmayız. Ama ortada bir cinayet var. Bir taraftan telefat var, arılarımızda olanlar var. O ormanlar özellikle bu arılarımızın en çok üretim yaptığı ormanlar. Marmaris bu konuda meşhurdur. Bunları bir kenara koymamız mümkün değil. Bu yıl ki yangınlarla ilgili her türlü ihbar, belge, bilgi savcılıklarımız, jandarmamız tarafından takip ediliyor. Terör örgütünün ülkemizin ve milletimizin tüm değerlerimizi gibi ormanlarımıza yönelik alçakça saldırılarını bu yılda takip ediyoruz. Orman yangınlarında ortalamanın 3 katı üzerinde zarar görmemize maalesef yol açmıştır. Marmaris'te de ifade ettiğim gibi ciğerlerimizi yakanların ciğerlerini sökmekte boynumuzun borcudur" şeklinde konuştu.

Erdoğan, "En sağlamını ekranda gördük. Bir helikopter gördüysem, uçak gördüysem namerdim diyor. Hiç şüphen olmasın. Sen bunları konuşurken, arkandan uçak, helikopter geçiyor. Burada 20'ye yakın uçak çalışıyor. 50'ye yakın helikopter çalışıyor. Bunlar hep orada çalışıyor. Sadece gece hava karardı, ondan sonra uçakta helikopterde maalesef çalışamıyor. Uçakların öyle bir özelliği var ki, geliyor azami 10 saniyede depoyu dolduruyor, ondan sonra nereye dökecekse, oraya geçip hemen suyunu hemen döküp tekrar gidip depoyu doldurup geliyor. Amfibik uçaklar bunlar. Çok çok tesirlidir. Tanker uçaklar var, depo onun çok daha büyük ama o havalimanına gidiyor, orada doldurup ondan sonra nereyi söndürecekse oraya boşaltıyor. Bunların hepsi ayrı ayrı çalışmanın içerisinde. Helikopterlerde farklı olanlar var. Özellikle bizim yangın göletleri diye hazırladığımız göller var, oradan rahatlıkla suyu alabiliyor. Uçağın suyu oradan alması mümkün değil. Bunları durup dururken bu hale getirmedik. Bu iş CHP zihniyetinin değil, bunlar bizim 19 yıllık süre içerisinde inşa ettiğimiz süreçtir" açıklamasında bulundu.

"Muhalefet iktidar başını duvara vursun arayışı içerisinde"

Türkiye'nin tarihinde ilk kez böyle büyük bir yangınla mücadele içinde olduğunu kaydeden Erdoğan şunları söyledi:

"Gerçekten bu yılın yangını bizim tarihimizde olmuş bir yangın değil. Bu en büyüğü, bir Hatay geçen sene böyle olmadı. Biz şu anda 8. gündeyiz, Amerika'da, Kanada, Rusya'da uzun süre devam eden yangınlar var. Biz 8. günde çalışmaları sürdürürken. Bu gün termik santral yangınıyla karşı karşıyayız. Oraya tam manasıyla sirayet etmeden bu işi rahatlatırız. Şu anda toplantıya girerken neredeyse santrale girmek üzere. Bizi bunlar tabi ciddi manada yatağan termik santrali sıradan bir yer değil. Bunların birisi 400 megavat, birisi 600 megavat. Bunları o bölgenin enerji ihtiyacını karşılıyor. Bırakın muhalefet neye yapacaksa yapsın. Veya da muhalefet iktidar başını duvara vursun arayışı içerisindeler. Kanada 2 milyon 750 bin hektar yanıyor. Amerika neredeyse 1,5 milyon hektar yanıyor. Bütün bunlar ortadayken, bunların bu kadar neşelenmesini anlamak mümkün değil."

"Ruslarla anlaşma yoluna gittik, uçak kiralama adımı attık, sayıyı artırma durumumuz olacak"

THK uçaklarının kullanımına yönelik eleştirileri cevaplayan Erdoğan, "THK 1985 yılından itibaren Orman İdaresine bedeli karşılığında uçakla havadan yangın söndürme hizmeti verdi. Orman oradan hizmet alımı yapıyor. Yoksa Türk Hava Kurumu ormanın değil, onlar orada hizmet alımı yapıyor. Orman İdaresi ile yapılan sözleşmeye göre bedeli karşılığında uçaklar kullanılıyor. Kurum 2014-2018 yılından itibaren değerlendirme yaparsak 6 uçakla hizmet alımı yapılıyor. 3 tane uçak var, bu uçak pert olmuş vaziyette. Bunlarla 2019'da Orman İdaresiyle anlaşma sağlanamıyor. Uçakların durumu iş görür olmaktan çıkmış, vaziyette, teknik şartnameye uymadığı için kurum tarafından teklif verilmiyor. THK helikopterle yangın söndürme ihalesine katılır inşallah, daha uygun fiyat veren özel bir şirket almış durumda. Bu sene çok daha farklı bir adım attık. Bu sene Ruslarla bir anlaşma yoluna gittik. Onlardan 3 tane be-200 tipi uçak kiralama yoluyla bir adım attık. O uçaklarla bu hizmeti sürdürüyoruz. Bu sayıyı artırma durumumuz olacak. Çok amaçlı olanlardan alma durumumuzda söz konusu olabilir. Skorskyler var, bunların gece görüşü olanlar, onlara gece görüşü getirme imkanımız var. Onlara sepet takma yöntemiyle, söndürme işleminde kullanma düşüncemiz var" değerlendirmesinde bulundu.

Helpturkey paylaşımlarıyla ilgili konuşan Erdoğan, "Bu kadar rahatsız oluyorlar, o zaman güçlüyüz. Güçlü Türkiye olarak hesap açtılar. Niye, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu yatsıya kadar yanmadı hemen söndü. Biz bunlardan öte bir adım atalım diyoruz. Türkiye artık özellikle de savunma sanayinde çok farklı bir yere geldi" dedi

Türkiye'nin savunma sanayiinde çok önemli bir noktada olduğunu söyleyen Erdoğan, "Burada daha önce anlattım, yine anlatacağız. Daha başbakan olmamıştım. O zaman Bush Amerika'da işbaşındaydı. Ziyarette biz ortağız, ama bize terörle mücadelede bir İHA bile vermiyorsunuz dedim. O zaman Dışişleri Bakanını çağırdı, niye vermiyoruz, dedi. Bizim insansız hava aracına ihtiyacımız var. Dedi ki 48 saat içerisinde İHA'lardan Türkiye'ye vereceksiniz, dedi. Bize geçici sürede olsa verdiler. Bu bize daha sonra BAYKAR'ın İHA'yı yapmasını getirdi. Ardından SİHA'yı yaptı. Onunla da kalmadılar 3. Hamleyle de dünyada en üst sekmekte olanlarla yarışır hale geldiler. Kötü komşular bizi ev sahibi yaptı. Bu böyle gidiyor gidecek. Bunlara da kafayı takmanıza gerek yok. Biz bu sahtekarlarla savaşa savaşa buraya geldik. Ne yaparsanız yapın ya, biz dimdik ayakta duruyoruz ve yolumuza devam ediyoruz. Bizi yalanla yıkabileceklerini mi sanıyorlar. Türkiye şu anda imkansız değil, artık güçlü bir Türkiye var. Güvendikleri dağlara kar yağdı, bir çok sanatçı ben katılmıyorum diyor. Hakikati görenler hemen elinin tersiyle itiyor. Korona virüs döneminde 3 ayda İstanbul gibi bir yerde Avrupa ve Anadolu yakasında muhteşem hastane yaptı. Bu hastanelerin 18'er tane ameliyathanesi var. Bunları da planlama ve projelendirmesini yaptık. Atatürk Havalimanına hasta geldiği zaman hemen hastaneye ulaşabilsin. Anadolu yakasında da aynı şekilde. Bütün bunlar bir kabiliyet ve azmin enerjisidir. Bunları gerçekleştirdiğimize göre onlar ne derse desin biz yolumuza emin adımlarla yürüyeceğ4iz. Türkiye artık sıradan rastgele değil, güçlü bir Türkiye var" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yangınla mücadelesinde destek verenlere teşekkürlerini ileten Erdoğan, "Bildiğim kadarıyla 50'nin üzerinde. Uluslararası devlet kuruluşları bize desteklerini bildirdiler. Ben hepsine milletim adına teşekkür ediyorum. Burada en önemlisi Azerbaycan, şu anda 200'e yakın itfaiyecisini gönderdi. Yangın söndürme faaliyetlerinde bulunuyorlar, 1 helikopter ve çok sayıda askeriyle burada mücadele ediyorlar. Bir tane bakımdan çıkacak Amfibik uçaktan bahsetti Aliyev, onu da göndereceğim dedi. Rusya'dan 5 uçak 3 helikopterle yangın söndürme çalışmamız devam ediyor. İran 1 uçak, 2 helikopter, Ukrayna 3, İspanya 2, Hırvatistan 1 uçak gönderdi. Kendileriyle telefon görüşmelerimizde teşekkürlerimizi bildiriyoruz" diye konuştu.

Derya Yetim - Hülya Keklik - Muhammet Mücahit Dereli

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.