Kılıçdaroğlu: Başkanlık Sistemini Kan Dökmeden Gerçekleştiremezsiniz

Kılıçdaroğlu: Başkanlık Sistemini Kan Dökmeden Gerçekleştiremezsiniz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek, ona göre milletvekili...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek, ona göre milletvekili listeleri hazırlanacak, istediği adam hapse girecek. Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz, açık ve net" diye konuştu.

 

Kılıçdaroğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 72. Genel Kurulu'nda konuştu. Hükümetin dış politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, IŞİD roketlerinin hedefi olan Kilis'i gündeme getirdi. CHP lideri, "Suriye'ye gideceklerdi, Emevi Camii'nde namaz kılacaklardı. Uçağını bile gönderemez hale getirdiler seni, Türkiye'ye hapsettiler. Bu benim ağrıma gidiyor, onuruma dokunuyor ama onların sesi bile çıkamıyor. "24 saatte Halep'e gideriz" diye açıklama yapıyorlardı, Kilis neredeyse düştü düşecek, her gün toplar, roketler atılıyor" diye konuştu.

-"ŞU ANDA KİLİS BİR SURİYE ŞEHRİ"-

Kendisinden önce konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun "Kilis'e dünya barış ödülü verilmeli" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Allah aşkına Sayın Hisarcıklıoğlu, bir Kilis'e gidin. En çok heyet gönderen benim, Kilis'in sorunlarını biliyoruz. Nüfus yarı yarıya değil, Kilislilerin iki katı Suriyeli var orada. Şu anda Kilis bir Suriye şehridir. Gidin esnafa sorun. Suriyeliler iş yeri açmışlar, hiçbirisi vergi, sigorta primi ödemez, bütün Suriyeliler gider oralardan alışveriş yapar, bizim esnafımız perişan vaziyettedir. İkinci sınıf vatandaştır, Kilis'te Kilisliler. Bir kenti düşünün gazeteye tam ilan veriyorlar, "devlet, hükümet, bakanlar nerede" diye. Bir şehir hükümet arıyor, sorununa çözüm arıyor, gazeteye ilan vererek. Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.

-"TÜRKİYE BU HALE BİLİNÇLİ BİR POLİTİKAYLA GETİRİLDİ"-

Türkiye'nin bir diğer sorun alanının toplumsal barışın sağlanamaması olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Yıl, 2002 bir tek terör olayı bile yok, yıl 2014 Türkiye'nin güneydoğusu kan gölüne dönmüş durumda. Ne oldu da Türkiye kan gölüne döndü?" diye sordu. Türkiye'nin bu hale bilinçli bir politikayla getirildiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Terör örgütü güneydoğuda mahkemeler, vergi daireleri, askere alma daireleri kurdu. Yollarda trafik kontrolleri yapıldı. Kimin gözetiminde ve denetiminde? Mevcut iktidarın gözetiminde ve denetiminde bunların hepsi yapıldı. İktidar partisinin bir genel başkan yardımcısı, "bu süre içinde, 220 ton patlayıcı yerleştirdiler" diyor. Kamyonun üzerinden kalaşnikof silahların dağıtıldığını biliyoruz. İktidar partisi göz yumdu buna. 290 defa güvenlik görevlileri diyorlar ki, "şurada terör örgütü mensupları var, müdahale etmek istiyoruz'. 282'sine "hayır" diyor Vali, "müdahale edemezsiniz'. Türkiye bu hale bilinçli bir politikayla getirildi ve taşındı buraya."

Kürt sorunun çözüm adresinin TBMM olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Çözümün anahtarı, tam demokrasi ve özgürlükte yatıyor. Tam demokrasi ve özgürlük olursa bu sorun çözülür" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisi tarafından hazırlanan, "22 soru-22 cevap; CHP'nin Türkiye'nin Kürt Sorununa Bakışı, Çözüm Çerçevesi" başlıklı kitapçığı da göstererek, isteyen üyelerin bu kitapçığı Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak aracılığıyla edinebileceğini söyledi.

-"KİM OLURSAN OL ATATÜRK'ÜN ADINI ANAYASADAN ÇIKARAMAZSIN"--

Yeni anayasa konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, "Darbe hukukuyla beraber ele alacaksak anayasayı değiştirelim. "Darbe hukuku kalsın, biz bu anayasayı değiştirelim'. Ne için, "başkanlık sistemini getireceğiz'. Nasıl bir başkanlık sistemi, "bir kişi konuşacak, Türkiye susacak. Bir kişi konuşacak, hakim ona göre karar verecek. Bir kişi konuşacak, ona göre milletvekili listeleri hazırlanacak. Bir kişi konuşacak, istediği adam hapse girecek. Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz, açık ve net" diye konuştu. Anayasa'nın ilk dört maddesini okuyarak, bu maddelerin kendileri için dokunulmaz olduğunu bir kez daha yineleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Madde bir, "Türkiye devleti bir cumhuriyettir'. Neyini değiştireceksiniz? Evet, cumhuriyet fazilettir, cumhuriyetimizle gurur duyuyoruz. Madde iki, "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir'. Nesini değiştireceksiniz? Orada var ya Atatürk milliyetçiliği, "Atatürk adını nasıl çıkarırız', bütün formül onun üzerine kurulu. Kardeşim sen kim olursan ol, ne kadar güçlü olursan ol, sen Atatürk'ün adını anayasadan çıkaramazsın. Madde üç; "Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı'dır. Başkenti Ankara'dır." Nesini değiştireceksiniz?

Şimdi diyorlar ki, "bu üç madde kalsın, 4. maddeyi değiştirelim, zamanı gelirse değişlik önergesiyle bunu sağlarız'. Sanıyorlar ki çocuk kandıracaklar. Hiç kimsenin endişesi olmasın, Meclis'te bir tek CHP'li varsa, bütün bunların gerçekleştirmesine engel olur." (ANKA/SON)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.