Kılıçdaroğlu: Erken Seçim, İçlerindeki Bylock’çuları Elimine Etmek İçin

Kılıçdaroğlu: Erken Seçim, İçlerindeki Bylock’çuları Elimine Etmek İçin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim iddialarıyla ilgili, "Biz zaten her koşulda seçime hazırız. Benim merak ettiği şu, tek başına yönetiyorsun...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim iddialarıyla ilgili, "Biz zaten her koşulda seçime hazırız. Benim merak ettiği şu, tek başına yönetiyorsun niye seçime gidiyorsun? İçlerindeki ByLock'çuları elimine etmek için" dedi. Kılıçdaroğlu, ByLock kullandığı belirlenen isimlerin ise seçilerek savcılığa gönderildiği iddiasında bulundu.

Kılıçdaroğlu, Habertürk TV özel yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Başkanlık sistemine "kökten" karşı olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bir ülkenin sistemini ya da rejimini o ülkenin kültürü, tarihi, gelenekleri belirler. Bizim yaklaşık 140 yıllık geleneğimiz var, yani Osmanlı'dan devraldığımız bir miras aslında bu sistem" dedi. Sağlıklı işleyen demokrasilerde güçler ayrılığı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Siz yargıyı, parlamentoyu, yasama organını, medyayı baskılarsanız, "bütün yetkiler bende olsun" derseniz, bu olmaz, tek adam rejimi olmaz. Bu nedenle biz karşıyız" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Sayın Binali Yıldırım, çıkıp bir Salı konuşmasında neden başkanlık sistemini istediklerini ve parlamenter sistemin nesinden şikayet ettiklerini bir anlatsınlar, ben de anlayayım, siz de anlayın" dedi. "Parlamenter sistemin yaşanan darbeler nedeniyle ciddi sorunlar doğurduğunun da farkındayız" diyen Kılıçdaroğlu, parlamenter sistemdeki aksaklıların giderilmesi için, 12 Eylül döneminde çıkan yasaların tam demokrasi bağlamında ele alıp düzeltilmesi gerektiğini belirtti.

-"SİYASİ İRADEYİ VE HALKI KANDIRMA YÖNÜNDE ATILMIŞ ADIMLAR"-

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de çağrıda bulunarak, "Sayın Bahçeli güçlü bir parlamenter sistem için neyi öngörüyor? Sayın Bahçeli de başkanlık sistemine karşı olduğunu ifade ediyor. Bugün hükümet tarafından yapılan açıklama var, anayasa ile ilgili parlamentoya getirilecek olan maddeler 60 ila 100 arasında olacakmış. Nedir bunlar? Bu siyasi iradeyi ve halkı kandırma yönünde atılmış adımlardır. Başkanlık modelinin içine öyle şeyler koyacak ki vatandaş, "Allah kahretsin, şu madde de iyi, evet diyeyim" diyecek. Siz başkanlık istiyorsanız, öneriyi koyarsınız ortaya. Bunları hükümet hazırlamıyor, sarayda hazırlanıyor. Bir hükümetin iradesi olmazsa, olmaz. Sayın Bahçeli, "fiili bir durum var ve bu Türkiye'ye zarar veriyor" diyor. Fiili durum nedir, "şu an fiilen başkanlık sistemini yaşıyoruz" demektir. Bu fiili durum Türkiye'nin hangi sorunu çözdü? Tam tersine Türkiye sorunlar yumağının içine itildi" dedi.

-"DEMOKRASİYİ İÇİNE SİNDİREMEYENLER KENDİLERİNE ÖZGÜ BİR REJİM YARATMAK İSTİYOR"-

Kılıçdaroğlu, "Dış politika, ekonomi konusunda cumhurbaşkanı niye konuşur? Binali Bey'e sormak isterim, sorumsuzluğu anayasa ile güvence altına alınmış bir kişi, başbakanın yetkilerini gasp ediyorsa, başbakan o koltukta huzur içinde nasıl oturabiliyor?" diye sordu.

Fiili durumdan kastedilenin cumhurbaşkanının anayasal yetkilerini aşması demek olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Hem itiraf ediyorlar, hem itiraflarını düzeltmeye çalışıyorlar. Bugüne kadar pek çok cumhurbaşkanı geldi gitti, böyle bir tabloyla ilk defa karşılaşıyoruz" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Partili cumhurbaşkanlığı" konusuna ilişkin de cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini belirtirken, "Cumhuriyeti kurduk, demokrasiyle taçlandırmak istiyoruz. Var olan aksaklıklar düzeltilebilecek aksaklıklar. Demokrasiyi içine sindiremeyenler, sadece "benim sözüm geçerli olsun" diyenler kendilerine özgü bir rejim yaratmak istiyorlar. "Yargı bana bağımlı olsun" diyor. Bir cumhurbaşkanı yargıyı nasıl sarayda toplar" diye konuştu.

-"BİZİM ERDOĞAN'LA BİR SORUNUMUZ YOK"-

"CHP sistem değişikliğine mi karşı yoksa Recep Tayyip Erdoğan ismine mi karşı" sorusu üzerine ise Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bizim Erdoğan'la bir sorunumuz yok. Halkın oylarıyla seçilmiştir, seçildikten sonra da tarafsızlığını bozmadığı sürece hiçbir eleştiri de almamıştır. Ta ki tarafsızlığını bozuncaya kadar. Tarafsızlığını bozunca en sert şekilde eleştirdik, "doğru değil" dedik. Sen anayasada tarafsız davranacağına dair namusun ve şerefin üzerine yemin ettin. Bu çok önemli bir olaydır. Dolayısıyla cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan birisinin ettiği yemine sadık kalmaması son derece vahim bir tablodur. Hukuka uyması gereken, topluma örnek olması gereken Sayın Cumhurbaşkanıdır. Hukuka uyduğu, tarafsızlığını korudu sürece bizim hiçbir sorunumuz yok, bunu çok samimi olarak söylüyorum."

-"SAYIN BAHÇELİ'NİN NELER DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLMİYORUZ"-

Kılıçdaroğlu, başkanlık konusunun Bahçeli'nin açıklamasıyla yeniden gündeme gelmesi konusunda, "Türkiye'nin bu kadar sorunu varken, başkanlık sistemi tartışmaları ötelenmişken, böyle bir olayın tekrar gündeme getirilmesini anlamış değilim. Hangi güdülerle hareket edildiğini de anlamış değilim. Belki önümüzdeki süreç içinde Sayın Bahçeli kamuoyuna daha ayrıntılı bilgi verebilir. Sayın Bahçeli'nin neler düşündüğünü bilmiyoruz" diye konuştu.

-"TÜRKİYE'Yİ ATEŞE ATMAK İSTİYORLARSA "EVET" OYU VEREBİLİRLER"-

Bahçeli'nin "TBMM'de ne dersek milletin karşısında da onu diyeceğiz" sözlerinin anımsatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları dedi:

"Türkiye'yi ateşe atmak istiyorlarsa, Türkiye'yi siyaseten de bir bölünme noktasına taşımak istiyorlarsa "evet" oyu verebilirler. Türkiye'nin bölünmesi söz konusu olabilir. Başkanlık sistemine bakın, siyasal yapı tamamen değişecek. Sorun Türkiye'nin bekası sorunudur. Eminim Sayın Bahçeli de Türkiye'nin bekasını en az benim kadar savunuyordur. Türkiye'nin bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak cümlelere teslim edilmesi asla kabul edilemez. Unutulmasın, daha düne kadar bu kişi PKK ile beraberdi. PKK neden, kimin gözetimde, kimin korumasında silahlandı? Yarın bir kişi "tamam başkanlık sistemini kurduk, size bu bölgeyi veriyorum" dese ne olacak? Bunun vebali kime ait olacak. Bu sonuçlara açıkça yol açacaktır. Biz Türkiye'nin bekasını, birliğini ve bütünlüğünü düşünüyoruz. Bizim rejim sorunumuz yok" dedi.

-"HALK İÇ SAVAŞTAN YANA MIDIR, BARIŞTAN YANA MIDIR"-

Kılıçdaroğlu, başkanlık sisteminin referanduma gitmesi durumuna halkın tavrının ne olacağı konusunda ise, "Halk bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü, geleceğini düşünmez mi? İç savaştan yana mıdır halk, barıştan yana mıdır. Zaten iç savaşın içindeyiz. Birden fazla il tamamen boşaltılıyorsa, bu bölgesel savaş değil midir? Suriye'de yaşanandan ne farkımız var. Soru ne, Türkiye'yi bu hale kim getirdi. İktidarda 14 yıldır tek parti var" diye konuştu.

-BYLOCK İDDİASI-

Kılıçdaroğlu, 2017 yılı için erken seçim iddialarıyla ilgili ise şöyle konuştu:

"Biz zaten her koşulda seçime hazırız. Her an, her ortamda seçime hazırız. Benim merak ettiği şu, tek başına yönetiyorsun niye seçime gidiyorsun? Niye gidiyorlar, içlerindeki ByLock'çuları elimine etmek için. Başka ne olabilir? Haziran'dan sonra bir koalisyon ortamı ortaya çıkmıştı, tek parti yönetsin diye, terör olayları arttı her şey yapıldı, güvenlikçi politikalarla seçime gittiler, tek başına geldiler. O dönemi anlarım, kendi içinde tutarlı bir mantığı vardır, "koalisyonla bu iş yürümez'. Şimdi, tek başına iktidarlar ve "biz Türkiye'yi yönetemiyoruz" diyorlar. 550 milletvekili çıkarsalar bile Türkiye'yi yönetemezler. Çünkü AKP yönetme erkini kaybetmiştir. Dışarıya yansımamakla birlikte, kendi içlerinde de ciddi sorunlar vardır. FETÖ'cü olanlar ve olmayan var. Sayın Cumhurbaşkanı, "yakınımda olanlar var, bana mağduriyet edebiyatı yapmayın, yapanlar haindir" diyor. "Yanımda milletimden başka kimse yoktu" diyor. Demek ki Binali Bey de yoktu, o zaman Binali Bey de hain. Demek ki AKP grubu millet değil."

-"İSİMLER SEÇİLEREK SAVCILIĞA GÖNDERİLİYOR"-

"AK Parti içinde FETÖ'cü olduğunu mu düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, "Kesinlikle var, vardı da zaten. Bunlar uçaklarla Pensilvanya'ya hacca gider gibi gitmiyor muydu? Onlar gidiyordu, onlar konuşuyordu, onlar haberleşiyordu. ByLock kullananların, çözülen isimleri seçilerek savcılığa gönderiliyor. Kontrollü. Savcılığa bu kişilerin isimleri bildirilmiyor. Programı bağımsız bir kuruluş incelesin" dedi. Kılıçdaroğlu, "CHP içinde var mı" sorusu üzerine de, "Bize bir kişi için söylendi, onu da araştırıldık, öyle bir şey yok" yanıtını verdi.

-"ADİL ÖKSÜZ'Ü HANGİ GÜÇ SERBEST BIRAKTI"-

CHP lideri, Adil Öksüz konusunda ise, Öksüz'ün sıradan bir isim olmadığını belirterek, "Ben Adil Öksüz'ün gözaltı sırasında kelepçelenmediğini öğrendim, bu çok önemli. Meğer Adil Öksüz yakalandığında da Akıncılar Üssü'ndeymiş. Bir pilotun açıklaması, "biz talimatı Adil Öksüz'den alıyorduk'. MİT "bizim elemanımız değil" diye açıklama yapıyor, zaten bunu demez. Biz şuna bakıyoruz, Adil Öksüz'ü hangi güç serbest bıraktı? Adil Öksüz serbest bırakılırken GPS cihazını da götürmesine izin verildi. Bu cihazları Türkiye'ye hangi kurum ithal etmiştir? Benim merak ettiğim kadar Sayın Binali Yıldırım'ın da merak etmesi lazım" dedi.

"Nerede olabilir şu anda" sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Birilerinin koruması altında, nerede olabilir. Ama ben şu soruyu sormak zorundayım, oradaki herkesi tutukluyorsun ama Adil Öksüz'ü serbest bırakıyorsun, üstelik cihazıyla beraber serbest bırakıyorsun" diye konuştu.

-"BU DARBENİN ÇOK KARANLIK NOKTALARI VAR"-

Türkiye'nin bilinerek ve bilinçli şekilde darbe ortamına hazırlandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Mehmet Dişli, olayı yöneten adam, TSK'da kıta görevini tamamlamadan Genelkurmay merkeze getirilir, siyasi iradeyle. Sonra terfi eder ve kıtaya gitmesi lazım ama terfiine uygun daire orada tutulur, sırf Genelkurmay karargahında kalsın diye. Mehmet Dişli'yi Genelkurmay karargahında tutan siyasi irade, Türkiye'yi darbeye bilinçli olarak hazırlayan iradedir. Bu kadar açık. O nedenle bu darbenin çok ama çok karanlık noktaları var. Darbe yargılamalarının televizyondan canlı verilmesi lazım" diye konuştu.

-"VATANDAŞ SİLAHLANMAYA ÖZENDİRİLİYOR"-

Kılıçdaroğlu, "Silahlanma yarışı başladı" derken, "Rize Valisi "ben bugüne kadar bu silah ruhsatı vermemiştim" diyor. Adım adım Türkiye'de iç savaşa mı hazırlanılıyor acaba. Siz özendiriyorsunuz bunu. 15 Temmuz akşamı, ellerinde uzun namlulu silahlarla TRT'ye giden vatandaşlar vardı. Kim bu insanlar? Siz devletin güvenlik güçlerine güvenmiyor musunuz? "Vatandaşa silahlanın" dediğiniz zaman "biz polisi takmıyoruz, her vatandaş" kendi güvenliğini sağlasın demektir" değerlendirmesinde bulundu.

-"BİRİNCİ KANDİL'İ DE HALLET O ZAMAN"-

Kılıçdaroğlu, dış politika konusunda da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Sincar yeni bir Kandil olma yolunda. Buna izin veremeyiz" yönündeki sözlerine ilişkin, "Şu soruyu sormak isterim niye Kandil'i yok edemiyorsunuz, terörse terör. Türkiye için tehditse tehdit. Neden yok edemiyorsunuz? Birinci Kandil'i de hallet o zaman. Bir önlem aldılar da biz engel mi olduk, parlamenter sistem mi engeldi, kim engeldi bunu? İçerde esebilirsiniz, gürleyebilirsiniz. Türkiye'nin saygınlığını Ortadoğu'da sıfırladılar" diye konuştu.

-"SEÇİMLE GELENİN SEÇİMLE GİTMESİ DEMOKRASİ KURALI"-

CHP Lideri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasına ilişkin de, "Bir, seçimle gelenin seçimle gitmesi demokrasilerin temel kuralıdır. İkinci cümle, seçimle gelenler, hukukun öngördüğü kurallar içinde kendilerine verilen görevi yapmaları gerekir. Hiçkimsenin hukuk dışına çıkmaya hakkı yoktur. Birisi seçimle geldiği halde yasalara aykırı işlem yapıyorsa onun da yargılanması gayet doğaldır" değerlendirmesinde bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.