Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’ndan açıklama: "Suç duyurusu yönetim kurulumuz tarafından başlatılmıştır"

Balıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından "usulsüz reçete" iddiaları üzerine yapılan açıklamada, "Suç duyurusu, yönetim kurulumuz tarafından başlatılmıştır. Haberlerde yer alan soruşturma ve adli sürecin, kurumumuzun bizzat Vakıf Yönetim Kurulu’nun kararı ile başlatıldığını kamuoyuna saygıyla bildiririz. 18 Eylül 2020 tarihinde toplanan yönetim kurulumuz, kurum içerisinde tespit ettiği usulsüzlük şüphesi üzerine, hiçbir baskı olmaksızın, kendi...

Balıklı Rum Hastanesi Vakfı tarafından "usulsüz reçete" iddiaları üzerine yapılan açıklamada, "Suç duyurusu, yönetim kurulumuz tarafından başlatılmıştır. Haberlerde yer alan soruşturma ve adli sürecin, kurumumuzun bizzat Vakıf Yönetim Kurulu’nun kararı ile başlatıldığını kamuoyuna saygıyla bildiririz. 18 Eylül 2020 tarihinde toplanan yönetim kurulumuz, kurum içerisinde tespit ettiği usulsüzlük şüphesi üzerine, hiçbir baskı olmaksızın, kendi insiyatifiyle derhal adli süreci başlatma kararı almış ve tüm yetkili birimlere gerekli suç duyurusunda bulunulması için yetki vermiştir" denildi.


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Balıklı Rum Hastanesi’nde görev yapan bir doktorun öncülüğünde, 2017-2021 yılları arasında bazı hastaların, Medula sistemine kayıt yapılmadan muayene edilmiş gibi gösterip, kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçlar dahil olmak üzere çok sayıda sahte reçete düzenlendiği iddialarına ilişkin soruşturma başlatılmıştı. Ayrıca, yapılan işlemlerde SGK’nın provizyon vermediği hastalara, doktorların kendi özel, şahsi kliniğinde para karşılığı muayene ettikleri belirlenmişti. Hastaneye hiç gitmemiş olan hastalara, 10 günlük muayene tarihi geçen hastalara, hastanede başkaca branşlarda kaydı bulunan ancak çocuk psikiyatri bölümünde hiç kaydı olmayan hastalara usulsüz protokol numaraları üreterek, reçete düzenledikleri ve ilaçların usulsüz yöntemlerle temin edilerek, reçetelerin usulsüz olarak fatura edilmesi neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2017 yılı itibariyle 112 milyon TL zarara uğratıldığı ortaya çıkmıştı. Şüphelilerin temin edilen ilaçların bir kısmının kimliği belirsiz yabancı uyruklu şahıslara satılarak maddi menfaat sağladıkları da belirlenmişti.



6 şüpheli gözaltına alınmıştı


Öte yandan başsavcılık tarafından, Balıklı Rum Hastanesi’nde görevli Prof. Dr. A.E., tıbbi sekreter N.Ö., Eczacılar Y.E. ve A.H., eczane çalışanı R.Ç., ilaç mümessilleri C.K. ve E.Ç. hakkında, ’zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği’ , ’kamu, kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, ’verileri hukuka aykırı olarak verme ve ele geçirme’ suçlarından, emniyet birimlerine gözaltı talimatı verilmişti. Şüphelilerden 6’sının gözaltına alındığı öğrenilirken, 1 şahsın ise firari konumda olduğu belirlenmişti.



Doktorları ihbar edenin hastane vakfı olduğu ortaya çıktı


İddialarla ilgili soruşturma sürerken, olaya ilişkin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na 7 şüpheli hakkında ihbarda bulunanın Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) ile Balıklı Rum Hastanesi Vakfı olduğu ortaya çıktı. SGK ile hastane vakfı tarafından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan şikayet dilekçesine ulaşıldı. Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın 24 Eylül 2020 tarihli şikayet dilekçesinde, Balıklı Rum Hastanesi’nde çocuk psikiyatristi olarak çalışmakta olan Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter olarak çalışan N.D.’nin ve diğer şüphelilerin iştirak halinde düzenledikleri sahte reçeteler ile kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçları SGK’ya fatura ederek usulsüz işlemler yaptıkları, yapılan denetimler neticesinde şüphelilerin dışarıdan bazı doktor ve eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yaparak, SGK sisteminde sorun olmadığı halde sistemde problem mazereti ile kayıt açmadan yeşil ve kırmızı reçeteli ilaçları düzenledikleri, bazı hastaların evraklarına ‘sistem yoktur’ kaşesi vurularak, sisteme kayıt edilmeden çokça reçete temin edilerek, SGK’yı zarara uğratılması üzerine ihbarda bulunulduğu ve şüpheliler hakkında soruşturma başlatıldığı aktarıldı.



Şüpheli Doktor: "Hepimiz aynı gemideyiz, batacaksak hepimiz batacağız"


Dilekçede, hastaların medula sisteminin incelendiğinde, herhangi bir kayıt olmadığı ancak hastaların hastane sisteminde, Prof Dr. A.E. tarafından reçete düzenlenerek, Balıklı Rum Hastanesi’ne fatura edildiği ve kurumu zarara uğrattığı, A.E.’nin, hastalarına kırmızı veya yeşil reçete ile temin edilen ilaçları fazladan yazdığı, yazılan usulsüz ilaçları, N.D. aracılığıyla bir başka şüpheli R.Ç.’den temin ettikleri ifadeleri yer aldı.


Öte yandan, dilekçede, şüpheli A.E.’nin, şüpheli N.D.’nin hastanedeki odasına çıkarak, N.D.’nin çalışma masasına bir miktar para bıraktığı, şüpheli N.D.’nin bu parayı aldığı, ilerleyen saatlerde A.E.’nin odaya geri gelerek, N.D.’ye bir hesap numarası verdiği ve elindeki paranın bin 900 lirasını hesaba yatırmasını istediği aktarıldı. Ayrıca şüpheli R.Ç.’nin, N.D.’ye hitaben "Hepimiz aynı gemideyiz, batacaksak birden hepimiz batacağız" dediğinin tespit edildiği dilekçede yer aldı.



Hastane tarafından iddialara ilişkin yazılı açıklama yapıldı


Balıklı Rum Hastanesi Vakfının söz konusu iddialara ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, "Bugün ulusal basında yer alan Balıklı Rum Hastanesi’ne yönelik operasyon ve yolsuzluk iddiaları (kayıtlarda 112 milyon TL’lik kamu zararı tespiti yapıldığı belirtilen reçete skandalı) hakkında, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı Yönetim Kurulu olarak, kurumumuzun yönetim ve denetim organı olarak açıklama yapma gereği doğmuştur. Suç duyurusu, yönetim kurulumuz tarafından başlatılmıştır. Haberlerde yer alan soruşturma ve adli sürecin, kurumumuzun bizzat Vakıf Yönetim Kurulu’nun kararı ile başlatıldığını kamuoyuna saygıyla bildiririz. 18 Eylül 2020 tarihinde toplanan yönetim kurulumuz, kurum içerisinde tespit ettiği usulsüzlük şüphesi üzerine, hiçbir baskı olmaksızın, kendi insiyatifiyle derhal adli süreci başlatma kararı almış ve tüm yetkili birimlere gerekli suç duyurusunda bulunulması için yetki vermiştir. Bu süreç, usulsüzlük yapan kişi ve/veya kişilerin tespit edilmesi ve kamu zararının önlenmesi amacıyla yönetim kurulumuzun sıfır tolerans ilkesiyle hareket ettiğinin en açık kanıtıdır. Kurumumuz, 1753 yılından bu yana hizmet veren köklü bir kuruluş olarak, sadece tedavi ve bakım hizmetleriyle değil; aynı zamanda etik, ahlaki ve hukuki değerlere olan sarsılmaz bağlılığı ile de var olmuştur. Yönetim kurulumuz, tarihimizden ve misyonumuzdan aldığı sorumlulukla, kurumumuzun adının lekelenmesine neden olan bu tür eylemler karşısında tavizsiz duruşunu sürdürmektedir. Kendi çalışanları tarafından dahi yapılsa, tespit edilen her türlü usulsüzlüğe karşı gerekli idari ve hukuki adımları atmakta tereddüt etmeyecektir. Adli mercilerce başlatılan soruşturma ve kovuşturma süreci halen devam etmektedir. Bu hassas süreçte, yargıya olan saygımız gereği, soruşturmanın selameti açısından detaylı yorum yapmaktan kaçınıyor, ancak sürecin yönetim kurulumuz tarafından titizlikle takip edildiğini vurgulamak istiyoruz. Belirtmek gerekir ki; bu sürece kurumumuzun, usulsüzlük teşebbüslerine karşı mücadelesini başlatan ve hukuki süreci tesis eden irade, bizzat Vakıf Yönetim Kurulumuz olmuştur" İfadelerine yer verildi.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yerel Haberler Haberleri