Sevgili dostlar uzun bir ara verdik yazımıza bu aranın iki nedeni var doğduğum topraklara yani Artvin / Şavşat / Çamlıca köyüne yaptığım ziyaret ki bu ziyaret izlenimlerimi anlatmak için bu köşe yetmez. İkinci nedenim ise biliyorsunuz yakın zamanda Şavşat sakin şehir unvanı aldı bu unvanı çokça da hak eden bir ilçe Şavşat dolayısı ile burada kaldığım bir aylık süre içinde bende sakin şehir havasına uydum ve tüm teknolojik araç gereçleri bir yana bıraktım arada bir pilli radyomu açıp ne olup bittiğine bakıyordum. şu an diyorum ki keşke ona da bakmasaydım çünkü bu bile benim o huzurlu ortamda huzurumun kaçmasına yetti.

         Sevgili dostlar  bazen doğruyu görüp doğru demek ve sonradan da bak ben bunu çok önceden demiştim neden bu hataya düştünüz demek çok ama çok geç oluyor.  Bu arada olan olmuş geçen geçmiş yaşanan acılar yaşanmış oluyor. şimdi Ülkemin geçmiş döneminde yaşanan  ve o zaman eleştirdiğim bazı olayları sizler ile paylaşayım.

1 ) Suriye krizi ilk çıktığında İstanbul da toplanan Suriye'nin dostları toplantısında Suriye de ne kadar muhalif varsa topladılar ve dediler ki ''ilk hedefiniz Esad gidin Esad'ı devirin'' o zaman Pyd bile o oluşumun içindeydi destek verildi ve komşuya gönderildi. Baştan aşağı yanlıştı, Şimdi düzeltmeye çalışıyorlar ama nafile

2) Ergenekon ve balyoz kumpas davaları; yapmayın etmeyin derken o zamanın siyasileri ben bu davanın savcısıyım diyorlardı. Yanlıştı! Şimdi milletim bizi af etsin kandırıldık diyorlar, Orduya ve Türk milletine verilen zararın telafisi mümkün değil. Bu olaylar hakkında yüzlerce şiir yazdım yapmayın etmeyin diye ama nafile!

3) Açılım süreci baştan aşağı yanlıştı, o gün analar ağlamasın diyenler bu gün her gün gelen şehitlere ne diyorlar veya o zamanın akil adamları nereye saklandılar gelip bize şimdi bir açıklasalar. Haksızmıyım değerli okurlarım.

4. ). Seçenek  ise şimdi yaşanıyor 15 temmuz darbe girişiminden sonra yaşananlar. İlk önce tespiti yapalım . 1.) en kötü Demokrasi darbeden iyidir darbeye karşı demokrasi den yana olmak bizim birinci görevimizdir. 2) Darbe kalkışmasında kendi milletine silah sıkan kişi asker olamaz. Olsa , olsa asker elbisesi giymiş teröristtir. Hak etikleri cezayı almalıdır. Bunun yanında kim darbeye yardım ve yataklık etmişse bunlarda yargılanmalıdır. Buraya kadar bir sorun yok, sorun buradan sonra başlıyor. hepimiz Askerlik yaptık hele hele er ve erbaş olarak yapan askerler en suçsuz olanlarıdır. Emir demiri keser, ordu da emri sorgulamak yoktur. ve bunların suçu rütbelilerindir serbest bırakılması gerek. FTO örgütünün iç yüzünü bilmeden bununla yalnızca dini duygular ile iletişim kuran para bağışlayan bankasına para yatıranlar  onun açtığı okullarda okuyanlar suçlanamazlar. Eğer suçlamaya kalkarsanız FTO ile ilişkilenmemiş ülkede insan kalmaz. Benden söylemesi demedi demeyin, sonra  yanılırsınız iyi araştırılmalı kurunun yanında yaş yanmamalı, hazır elime bir fırsat geçti tüm muhalifleri atayım derseniz! korkarım ki ülkeye FTO den ve onun darbesinden de daha çok zarar verirsiniz.  son söz

Adalet ama herkes için adalet.