Beyza Cila

Beyza Cila

Akran Zorbalığı: Görmezden Gelinen Tehlike

Akran Zorbalığı: Görmezden Gelinen Tehlike

Akran zorbalığı, ne yazık ki günümüzde pek çok çocuğun ve gencin karşı karşıya kaldığı bir sorun. Okulda, sosyal çevrede hatta dijital platformlarda bile gençler baskı, dışlanma ve şiddetle yüzleşmek zorunda kalıyor. Kimi zaman fiziksel, kimi zaman psikolojik olan bu zorbalık, mağdur olan bireylerin hayatında derin izler bırakıyor. Bence en büyük tehlike, bu durumun normalleşmesi ve insanların, "Çocuklar arasında olur böyle şeyler" diyerek meseleyi küçümsemesi.

Özellikle sosyal medya, akran zorbalığını farklı bir boyuta taşıdı. Eskiden sadece okulda ya da mahallede yaşanan bu durum, artık internet üzerinden 7/24 devam edebiliyor. Bir kişi hakkında yapılan aşağılayıcı yorumlar, paylaşılan fotoğraflar ya da dışlayıcı tutumlar, kişinin psikolojisini ciddi anlamda etkiliyor. Bana göre, siber zorbalık en az fiziksel zorbalık kadar yıkıcı olabiliyor, hatta bazen daha da kötü sonuçlar doğurabiliyor çünkü bir kez yayılan bir içerik kontrol altına almak neredeyse imkânsız hale geliyor.

Bugün Sessiz Kalırsan, Yarın Çok Geç Olabilir!

Peki, akran zorbalığını nasıl önleyebiliriz? Öncelikle ailelerin, öğretmenlerin ve toplumun bu konuyu ciddiye alması gerekiyor. Çocuklar sadece fiziksel değil, duygusal ve psikolojik anlamda da korunmalı. Okullarda zorbalığa karşı daha etkin politikalar geliştirilmeli, öğretmenler ve veliler bilinçlendirilmeli. Mağdur olan çocuklara ise yalnız olmadıkları hissettirilerek destek sağlanmalı. Özellikle eğitim sisteminde zorbalık karşıtı programlar geliştirilmeli, çocuklara erken yaşlardan itibaren empati duygusu kazandırılmalı.

Bence en önemli şey, çocuklara empatiyi öğretmek. Zorbalık yapan kişi çoğu zaman kendi yaşadığı travmaları, eksiklikleri ve güvensizlikleri başkalarına yansıtır. O yüzden hem mağdur olanın hem de zorba olanın yardım alması sağlanmalı. Unutmamalıyız ki, küçük yaşlarda yaşanan bu travmalar ilerleyen yıllarda çok daha büyük psikolojik sorunlara yol açabilir.

Bunun yanı sıra, medya ve toplumun da bu konuda bilinçlenmesi şart. Televizyon programları, diziler ve filmler aracılığıyla zorbalık normalleştirilmemeli, aksine bu tür olayların ne kadar yıkıcı olabileceği vurgulanmalı. Ayrıca, sosyal medya platformlarının daha etkin denetlenmesi ve siber zorbalık yapan kişilere karşı daha sert yaptırımlar uygulanması gerekmektedir.

Sonuç olarak, akran zorbalığı göz ardı edilmemesi gereken bir gerçek. "Çocuk onlar, birbirleriyle şakalaşıyorlar" diyerek geçiştiremeyeceğimiz kadar ciddi sonuçlar doğurabilir. Sessiz çığlıkları duymak ve bir şeyleri değiştirmek bizim elimizde. Bir bireyin hayatını olumsuz etkilemeden önce harekete geçmek hepimizin sorumluluğu. Ancak bu şekilde daha sağlıklı ve bilinçli nesiller yetiştirebiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Beyza Cila Arşivi