Derya Yılmaz

Derya Yılmaz

80 Kuşağıyız Biz

80 Kuşağıyız Biz

 

Kış gelince nedense çocukluğumuz gelir hep aklıma. İçim sıcacık, biraz buruk yâd ederim geçmişi. Eminim ki çoğumuzun yüreğini burkar bu günler ve özlemle tebessüm ederiz. Hadi şimdi sıcacık bir bardak çay ya da bir fincan kahve alın elinize, telefonlarınızı bir süre bırakın, televizyonu kapatın ve arkanıza yaslanın.

    Hep deriz; ahh nerede o eski günler… İşte o eski günler;

     80’li yıllar Erdal İnönü’yü, Turgut Özal’ı tanımak demektir. Köprü demek, ödediğiniz her kuruş verginin yol, su, elektrik olarak geri dönmesi demektir. Adile Naşit’ten masal dinlemek demektir. Siyah önlük demektir. Cenk Koray, Barış Manço demektir. Köle İzaura, Bizimkiler, Rambo, Kemal Sunal filmleri demektir. Madonna ve Michael Jackson demektir. Moruk demek, herıld yani demektir.

     80’li yıllar hey Corc versene borç deyip, olmaz Maykıl bende de yok cevabıyla mutlu olmak demektir. Babalarımıza; daha olmadı diye bağırdığımız antenler demektir. Sınıfın içerisinde 07 uç arayarak sosyalleşmektir. Gazoz kapaklarından taso yapmak, saklambaç, körebe, mendil kapmaca, yağ satarım bal satarım oynamak demektir. Walkman demektir. Negatif filmlerden fotoğraf demektir.

     80’li yıllar çalı süpürgesi, kömür sobası, damdan akan yağmur demektir. Bozuk paranın kopyasının kâğıda çıkması demektir. Cingöz sakızlar, el gırgırları demektir. Leblebi tozu, emzik şeker demektir. Çarşaflarla, battaniyelerle evde çadır kurmak demektir. Altın Rehber de hayranı olduğumuz ünlülerin telefonunu aramak demektir. Edi Mörfi demektir. Ne sorusuna zonk, saat kaç sorusuna eti kemik geçiyor cevabı vermektir. Sinek ilacı arabasının arkasından çılgınlar gibi koşmak demektir.

   80’li yıllar bakkala gitmek, sokakta oynamak, bayramlarda komşulardan harçlık toplamak demektir. Pazar akşamları mecburen banyo yapmak, erkenden yatmak demektir. Anket ve Hatıra Defteri olması demek ve cümleye illa; seviyorum ama kimi… Diye başlamak demektir. Breyk Breyk arkadaş arıyorum demek ve okullarda dans grupları kurmak demektir. Horozlu saat, kasetin içerisine kalem sokulması demektir. Kara tahta, tahta sıra demektir. Altın suyuna batırılmış, ağrı alan bilezik demektir. Bilye demek, TRT Kapanış demektir. Kara Şimşek, Uçan Kaz demektir. Ekmeğin üzerine etiket yapıştırmak demektir. Ören Bayan,  mantar tabanca demektir. Telefon jetonu demek, Vita kutusunda çiçek yetiştirmek demektir. Mandalina kabuklarını kömür sobasının üzerine koymak demektir. GameBoy, Tedris demektir. Tüplü televizyonun üzerinde dantel demektir. Hayallerimizin kahramanı Red Kit demektir. Kullanılmayan gaz lambaları demektir. Kokulu silgi demektir.

    Ve burada aklıma gelmeyen neler neler… Yeni nesil bu yazdıklarımın çoğunu bilmeyecek, tadına varamayacak.

 

Sevgi ve saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Derya Yılmaz Arşivi