Sevgili okurlarım, bir önceki yazılarımda bilimsel eğitiminin çok yönlü önemini izaha çalışmıştım. Bu yazılmada ezberci eğitimin sakıncalarını paylaşacağım.

Ülkemizde çocukların okula başladığı ilk anlardan itibaren verilen eğitim, sorgulamaya açık olmayan bir şekilde yürütülmektedir. Bu şekilde verilen eğitim biçimi içinde yetişen bireyler sorgulamayı ve bilimsel düşünce yollarının varlığından haberdar olamazlar. Olsalar bile, ezberciliğe alıştıklarından AR-GE çalışmaları içinde olmaları imkânsızlaşır.İşte bu tür yapılan eğitim ezberci eğitimdir.

Hâlbuki öncelikle eğitimim özünde var olan gerçeği, bilim eğitimi ile yapılandır. Çünkü bilim eğitimi araştırma, geliştirme, deney ve gözlemlere dayalıdır. Bu tür eğitim alan bireylerin yapacağı çalışmalar sonucunda, ortaya çıkaracakları verimlilik, ülkemize sağlayacakları yararlılık sonucu insanların refah düzeyinin yükselmesi sonucunu doğurur.

Demek istemem o dur ki, bilim eğitimi alan bireyler daha çok sorgulayarak öğrenen bireyler olarak yetişir. Tabi ki bu tür eğitimde ailelere de çok iş düşmektedir. Küçük yaştaki çocukların meraklarını gidermek açısından yapacakları sorgulamalarına yardımcı olmaları gerekir.  Yardımcı olurken onların anlayacağı şekilde bir dil kullanarak, merakları giderilmelidir. Eğer aileler çocukların merak ettikleri soruları yanıtsız bırakırlarsa, o yaşta önlerine set çekmiş olurlar. Böyle olunca da küçük yaştaki çocukların merak ettikleri işlere karşı ilgisizlikleri artar, Bu ilgisizliğin oluşmaması için ailelerin çocuklarına karşı duyarlı olmaları ve onların merak ettikleri hususları anlayacakları şekilde yanıtlamaları gerekmektedir. Böyle yapıldığı takdir de, bilim eğitimine yönlendirmek daha kolay olur.

Aileler ve öğretmenler, çocuklarının düzeylerine göre ilgi duyacakları ve anlayabilecekleri düzeyde kitaplar, dergiler ve deney kitapları alarak, çocukların okumalarını ve okuduklarının sonuçlarının görülmesi içinde, gerekli deneylerin yapılmasında yardımcı olmalıdırlar. Bu fiiliyat aynen okulda da devam etmelidir. Okullarda öğretenlere çok büyük işler düşmektedir. Aynı zamanda öğretmelerinde bilim eğitimi dalından yetiştirilmeli, bilim eğitimine bağlı çalışmalarını yürütmesi gerekir. Bu şekilde yetiştirilmeyen öğretmeninde vereceği fazla bir şey yoktur. Beklenmesi de beyhude olur.

Eğer öğretmenlerde bilim eğitimi almışsa, bireylerin, merak, sorgulama ve araştırmaya yönelimini sağlanmış olurlar. Böylece ezberci eğitimden uzak bireylerin yetiştirilmesini sağlamış olurlar.

Görülen odur ki, ezberci eğitimin hususunun hiçbir getirisi olmadığı ve boşa geçen bir zaman kavramından başka bir şeye yaramadığı ortaya çıkar. Sadece okuma yazmayı öğrenmek ve ders kitaplarını ezberleyerek sınıf geçmek, bireyin ve ülkenin geleceğine doğru dürüst fayda sağlamaz.

Devam edecek.

Mürsel ADIGÜZEL

Eğitimci Yazar ve Şair