Yüksel YAZICI

Yüksel YAZICI

Terör Azarken

Terör Azarken

      

                                                         Terör Azarken                                          

Atatürk Hava Limanına yapılan İşid saldırısı bize gösterdi ki, nasıl korunursa korunsun yurdumuzun her yerinde ve istenildiği zaman kanlı eylemler yapılabilir.  Hatta bir adım daha ileri giderek söyleyelim ki, akla gelmeyen yöntemlerle bu kanlı örgüt,  katiamlarını daha da büyüterek sürdürecek…

Ve bu artık bir kehanet değil!

Özetle ülkenin hiçbir noktasında güven yoktur ve her adım, ölümlerle  bitebilir.

Yani iktidar sözcüleri ne derlerse desinler, onların söylediklerinin doğru çıkması  artık  mantıkla izah edilemez.

Çünkü ne kadar gizlenirse gizlensin, ülkemiz içerisinde sanılandan da çok fazla İşid militanı var. Yalnız İşid de değil elbet!

El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra militanları var!

Müslüman Kardeşler militanları var!

PKK’lılar var!

Boko Haram militanları var!

Hamas militanları var!

Özetle var oğlu var!...

Bunların,  Türkiye eksenli ve merkezli  topraklardan çıkıp kaçacaklarını ya da başka ülkelere mi gideceklerini mi sanıyorsunuz?

Mümkün değil!

Neden derseniz söyleyelim:

Yukarıda birkaçının adlarını saydığım o kanlı örgütler için dünya yüzündeki en münbit arazi burasıdır da ondan! Ve de dünyanın bütün emperyalist ülkeleri için Türkiye bir tezgah ve de deneme tahtasıdır.

Ve asıl düşündüğüm gerekçe ise şu:

Bu terör örgütlerinden  hiçbirisi, güvenlik güçlerimiz tarafından  gereken anlamda takip edilemiyorlar gibi…  Hatta el altından, kimileri tarafından  besleniyorlar  izlenimi var!

Bunun da nedeni; ülkemiz içinde her türden casusun, provokatörün, hainin  olması ve de nasıl oluyorsa canilerle kaynamasıdır.

Yani burada biryerlerden  silah elde ediyorlar, çatışma ve saldırma eğitimi alıyorlar, örgütlerine militan sağlıyorlar,  istedikleri yerde güvenle barınıyorlar, yasaların boşluklarından yararlanarak bir tür maaş alıyorlar, halkın iyi niyetlerinden yararlanıp  toplanan yardımları paylaşıyorlar ve hatta nasıl yapıyorlar ve yetkilileri atlatıyorlarsa  hastanelerimizden bile normal vatandaş gibi  yararlanıyorlar filan…

Peki… Kim veriyor bu fırsatı?

İşte orası meçhul! Meçhul ve de bilinmeye muhtaç… Çünkü bilinse, belki de  terörün kaynakları kesilecek !

Bir şey daha var elbet… Dış ve iç düşmanlar, kimi devlet kurumlarında ya da oradaki yetkililer tarafından yönlendiriliyorlar.  Bu durumda kim terör gruplarıyla baş edebilir ki?...

Ve böylelikle bu illegal  hain grupların  eylem yapma kapasiteleri de sürekli yükseliyor.

Özetle iktidarın bu kanlı örgütlerle mücadele edebilmesi oldukça güç açıkçası!  Çünkü el altından tavşana kaç, tazıya tut formülüdür uygulanıyor … Bu durumda düzenli ordunun dahi bunlarla baş etmesi imkansız hale ulaşıyor.

Öte yandan sanım o ki yanlış dış ve iç  politikalar , bitmeyen teröre kaynaklık ediyor aynı zamanda

Bilmem farkında mısınız bunun?

Kısaca başta İşid olmak üzere, artık ülke olarak  teröristlerin  hedefindeyiz özetle…

İstihbarat zafiyeti filan hikayedir! Bal gibi istihbaratlar doğru olarak algılanıyor, ama  bunlara karşı  gerekenlerin yapılmasından yani önlemlerin alınmasından  kaçınılıyor gibi bir hava var... Yani kimilerince  görmemezlikten geliniyor anlayacağınız! Özellikle HDP yanlısı yerel yönetimler bunları göz göre göre  yapıyor hiçbir şey de esirgemeden…

Şimdi bakın, Atatürk Hava Limanı’ndaki son katilam, İşid adlı kanlı terör örgütünün ülkemizde sahneye koyduğu 17. Eylemdir. Ve hedeflediği katmanlar da , yabancı turistler ile sol tandanstaki yurtsever kesimlerdir. Yani kendisine yandaş olabilecek kesimlere karşı eylemleri yok bu kanlı örgütlerin!

Örneğin işadamları, sanayiciler, zengin  klüpleri, esnaflar, milliyetçiler, din tüccarları, cemaatlar  ve din bezirganlarının hiçbirileri  hedeflerinde yoktur! Onları  özellikle karşılarına almaktan çekiniyorlar. Zira bunların bir kısmından çok kolay taktiklerle kendilerine  militan devşirebiliyorlar. Böylelerinin  başında da, cahil ve yurt sevgisi olmayan hainler  gelmekte olup, her eylemleri sonrasında onlara  çengel atmayı kolayca başarıyorlar.

Ve asıl hedefleri batıdır elbet!  Bu hedefleri için de ilk büyük kapı  hiç kuşkusuz ki Türkiye’dir.

Öte yandan,  şehidlerin havaalanındaki kanları dahi kurumadan, şatafatlı Osmangazi Köprüsü’nde  yapılan açılış, yurtseverlerin yüreğine taş gibi oturmuştur.  Bu açılış olmalıydı elbet! Ama, yaralı yürekleri incitmeden!

Ve Başbakan Binali Yıldırım’ın , bu şatafatlı köprü  açılışı için  “bayram yapıyoruz” demesi,  eğer bu söz  bir dil sürçmesi değilse  oldukça üzücüdür.

Dünyamızdan  kahbe bir saldırı sonucu ayrılan 44 can ve 278 yaralı varken ve de ciğerler parçalanıp, yürekler  yerinden sökülürken yani…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yüksel YAZICI Arşivi

"27"

08 Eylül 2016 Perşembe 00:01