Sevgili okurlarım,

Bana gelen maillere verdiğim cevapları siz okurlarımla da paylaşmak istedim. Çünkü maillerin farklı kişilerden gelmesini önemli buldum. Bu sebepten dolayı bu husustaki düşüncelerimi, siz okurlarıma paylaşmak istedim.

Sayfamda bulunanbazı arkadaşlarımın özelime yazmış oldukları yazılarında; dost olmanın, sevmenin ve âşık olmanın kendilerini hüsrana uğrattığını yazmışladır.

Bir kısım arkadaşlarda, dost olmak istediğini ave dostluğu  nasıl oluşturacağına ait bir cesaretinin olmadığına dair feryadı figan ediyor.

Bu düşünceleri tespit ettikten sonra, neler yapılması gerektiğini irdeleyip aktardığımda, çok memnun kaldıklarını gördüm.

O arkadaşlara göndermiş olduğum cevabı düşüncelerimi kısa bir açıklamayla yapmaya çalıştım, Kendilerine, gelin sevgiye ve dostluğa haksızlık etmeden biz nasıl sevebilir ve nasıl dost olabiliriz kavramlarını düşünelim. 

Şöyle ki, sevginin insan için çok önemli olduğunu ve onu besleyip büyütmemiz ve emek vermemizi söyledim. Aksi halde sevmeden arzu oluşmaz. Böyle bir hal olmadan oluşan arzu ve istemler esir alınmış gibi olur. O da işe yaramaz.

Aslında sevmek ve sevgi yüklü olmak insan için vaz geçilmezlerden birisidir.  İvedilikle böyle bir yaklaşım dostluklarında başlangıcını temsil eder. Kaldı ki sevgi, birinci derecede doğuştan gelen yanlarıyla da pozitif bir dürtüdür. İstemsiz olumsuzluklar sonucunda zaman zaman beklenmeyen hatalar yapılmış olabilir. Önemli olan hatayı bilip kabul etmektir. Bir daha yapmamaktır. Çünkü sevgi ve dostluk İyaşamın sonuna kadar  devam ettirmelidir.

Bu hususta yapılan bilimsel araştırmalar ve çalışmalar sonucunda sevginin doğuştan geldiği, bir kısımınında etkileşimden oluştuğunu ortaya koymuştur.  

Sevgili okurlarım, sevgi ve dostluk toplumun barış ve kardeşlik nişanıdır. Ayriyeten ailenin temel taşlarından birisidir. Benim bildiğim kadarıyla sevgi ve dostluk insanın kendi değerleriyle bütünleşen ve vaz geçilmez olan önemli bir değerlerdir. Aynı zamanda,  dostluk insanın bir başka insana güven duymasıdır.  Bu şekildeki bakışlar karşılıklı olarak ortamını bulduğunda,gerçekleşmiş ve ebedileşmiş olur.

Saygılarımla

Mürsel ADIGÜZEL

Eğitimci, Yazar-Şair